Ortak Akıl Politika Geliştirme

6 ŞUBAT DEPREMİ SONRASI YAPILMASI GEREKENLER HAKKINDA ÖN DÜŞÜNCELER VE YUSUFELİ BARAJI İSKAN DENEYİMİNDEN ÇIKARILABİLECEK DERSLER (2) – Saffet Atik

 

Yusufeli Deneyiminden 6 Şubat Büyük Depremi Olası Yeniden Yerleşim Çalışmaları İçin Çıkarılacak Dersler

 

Yusufeli Yeni İlçe Merkezinde karşılaşılan sorunlar, halen acısını yaşadığımız 6 Şubat Depremi için de ders çıkarılacak özellikler taşımaktadır. Sadece bir ilçe merkezinin yeniden kurulması için uzmanlar yıllarca emek vermişlerdir. Yıllarca, mühendisliğin her dalında, projelendirme, tasarım ve planlamanın her ölçeğinde çalışmalar yapılmıştır. Ancak Yusufeli’ndeki bu çabalar deprem bölgesinde yapılması gerekenler ile karşılaştırılamayacak kadar küçük kalmaktadır.  Depremden sonra, toplam nüfuslu on milyonlarla ifade edilen on bir ilde yeni yerleşme ihtiyacı ortaya çıkmıştır.  Nüfus ve alansal büyüklüğü gözetildiğinde bu çabaların yeni bir ülke planlaması kadar karmaşık ve zor olacağı söylenebilir.

 

Yusufeli yeni yerleşme deneyimi göstermiştir ki, deprem sonrası iskan, planlama ve inşa çalışmalarında popülizme kesinlikle yer verilmemelidir. Çalışmalar son derece sakin,  bilinçli, nesnel ve bilimsel olarak yapılmak durumundadır.  Tüm öneriler takım çalışmasıyla ve olabildiğince katılımcı yöntemlerle geliştirilmelidir.

 

Ancak, özellikle yeni yerleşme alanları bağlamında;  basına yansıyan aceleci tavırlar, hızlı karar almalar ve demeçler endişe vericidir. Deprem Bölgesinde teknik koşul ve lazımelere uygun olmayan çalışmaların hızlıca ve hazırlıksız başlatılması sadece zaman kaybı olacak, zaten duyarlı olan yöre halkını daha da incitecektir.  Depremin yarattığı tahribat ancak, kurumsal ve organizasyonel hazırlık ve oluşumla tam ve eksiksiz olarak yapılarak giderilebilir.  Kanımca, bu ön koşullar en az teknik hazırlıklar kadar önemlidir.

 

Yeni Yusufeli’nde ve Deprem Bölgesinde Bundan Sonra Neler Yapılmalıdır?

 

Çekilen bunca sıkıntıdan sonra, Yusufeli halkı artık rahat etmelidir. Temel strateji Yusufeli yerleşmesinin varlığını sürdürmesi olmalıdır. Bu zor koşullarda; tarım alanı olmayan, parkların bile taşıma toprakla yeşillendirildiği bu yeni yerleşmede park ve yeşil alanların bakımı bile güç olacaktır. Yerleşmenin sürdürülebilirliği yaşamsal öneme sahiptir.

 

Yaklaşık 8 bin kişilik kentsel nüfusun ana istihdam kaynağı hangi sektörler olacaktır? Vadi boylarındaki ufak bağlık bahçelik alanlar da kaybolmuş, tarım daha da zayıflamıştır. Bu nedenle temel ekonomiler hizmetler sektöründen mi oluşacaktır. Sadece resmi kurumlar, eğitim ve sağlık alt sektörlerinde çalışanlar 20 bin kişilik bir ilçeyi ekonomik olarak ayakta tutabilecek midir?

 

Yusufeli önümüzdeki yıllarda yaz aylarında uğranılan ve hasret giderilen bir ata toprağı olarak mı değerlendirilecektir?

 

Yerleşmenin önünde alt kotlarda da olsa bir Baraj Gölü yer almaktadır. Bu yeni coğrafyadan yararlanılarak Yusufeli küçük ölçekli bir dinlence yeri olarak değerlendirilebilir mi?

 

Her şeyden önce Yusufeli’nde nüfus stabilizasyonunun sağlanması, yeni altyapıdan ve sosyal donatılardan en üst düzeyde yararlanmak gerekmektedir.

Yusufeli merkezin nüfus kaybı yaşaması durumunda ise ortaya hiç iç açıcı olmayan bir görüntü çıkacaktır. Pek çok ve birbirine benzer kullanılmayan yapılar nedeniyle terk edilmiş kent imajı bile oluşacaktır. Ayrıca, yapılan milyarlarca TL tutarındaki yatırım sorgulanabilecektir.

 

Yukarıdaki sorulara akıllı ve gerçekçi yanıtlar bulunmalı ve gereken ne ise yapılmalıdır. Diğer yandan da yapılan yatırımlardan en üst düzeyde yararlanılması olanakları araştırılmalıdır. Bu bağlamda aşağıdaki sorulara da yanıt aranmalıdır.

 

  • Yeni sektörlerin özendirilmesi, turizm ve balıkçılık gibi yeni iş dallarının istihdam sağlanması gündemde olmalıdır. Yeni yerleşmenin baraj gölüne kıyısı olması ve su yüzeyinin yaratacağı güzellik ve çekicilikten yararlanılmalıdır.
  • Deprem bölgesinde de temel sektörlerin desteklenmesi gündemde olmalıdır. Özellikle, tekstil, gıda sanayi, demir çelik, metal ve makine alt sektörlerine yeni teknolojiler kazandırılmalıdır.
  • Bir diğer yaşamsal öneme sahip konu; yeni yapılan bölgesel altyapıdan en üst düzeyde yararlanılmasıdır. Yusufeli sadece Artvin’in değil, Bayburt ve Erzurum’un bazı kesimlerinin ihtiyaç duyduğu işlevleri yerine getirebilir. İlçe merkezi bu iki komşu ile düzgün yollarla bağlanmaktadır. Bu üstünlükten kesinlikle faydalanmalıdır.
  • Benzer biçimde; Deprem Bölgesinde de yeni yapılacak alt ve üst yapıdan en üst düzeyde faydalanılmalıdır. Bu amaçla gerekirse, bölgesel planlar yapılmalı ya da var olanlar gözden geçirilmelidir.
  • Yeni konut stoku ve yeni kamusal donatılar bir diğer değerlendirilmesi gereken üstünlüktür. Bu stok eğitim ve sağlık gibi bazı hizmet sektörlerinin gelişmesine, yeni okulların, yeni sağlık kuruluşlarının yeni sosyal donatıların açılmasını tetikleyebilir. Bu husus da özenle gözetilmelidir. Deprem Bölgesi planlaması, öncelikle kayıpların yeniden kazanımı olarak ele alınmalı ancak orta ve uzun erimde; bölgesel gelişmeyi tetikleyecek olanaklar olarak da değerlendirilmelidir. Bu planlamanın gerçekçi ancak esnek ve uyumsal olmasıyla sağlanabilecektir.
  • Deprem Bölgesi, Doğu Marmara ve Ege Bölgesi gibi, bir gelişme odağı olarak da kurgulanmalıdır.

Yukarıdaki özellikler; bölgesel ölçekte ve çok sayıda yerleşmeyi kapsayan düşünsel bir program yapmayı zorunlu kılmaktadır.

Kısaca, Yeni Yusufeli için ön görülen hususlar, 6 Şubat Depreminin yaşandığı alan için de geçerlidir.

 

Ortak Akıl Politika Geliştirme

Sosyal Medya

Bizi takip edin, birlikte daha güçlüyüz...