Kadın
Laikliğin kabulü ile çağdaş Türkiye Cumhuriyeti demokratik görgü ve davranışı daha ileri bir adım atmış; demokratik davranışı evlerin içine kadar sokmuştur. Kadınlara eşitlik tanımakla, yalnız kısmen kafesler, kapalı kapılar ardında saklı büyük bir insan gücünü iş hayatına kazandırmış, aynı zaman da, geleceğimiz olan çocukların, karşılıklı sevgi, saygı, gelenek ve göreneklerle kız erkek eşit şartlarda düşünce, tartışma ve muhakeme özgürlüğü ile hareket etme alt yapısı sağlanmıştır.
Yasal düzenlemeler, Ulusal Mevzuatlar kapsamında Anayasamızın 10., 90.,41., ve 66. Maddelerinde farklı tarihlerinde yapılan değişiklerle kadının konumu güçlendirilmiştir. Temel hak ve özgürlüklerle ilişkili konularda ulusal kanunların aynı konuda farklı hükümleri karşısında milletler arası anlaşma hükümleri esas alınacak şekilde düzenlemeler yapılmıştır. CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi üstün konuma getirilmiştir. Fakat 21. yüzyılda ülkemizde, kadına şiddet, kadın cinayetleri her gün konuştuğumuz sorunların başında gelmektedir. Ekonomide işler ters gittiğinde bundan en fazla etkilenenler kadın ve gençler olmaktadır. Camdan tavan hala her konuda kendini hissettirmektedir. Yolsuzluğun, liyakatsizliğin, yalanın ve dolanın sıradanlaştığı, kavramların içinin boşaltıldığı, kitlelerin kuru ekmeğe muhtaç duruma düşürüldüğü ülkemizde, pandemi sonrası durum çok daha sıkıntılı bir hal almıştır. OAP Geliştirme Güçlü Toplumsal Yapı masamızda Kadın ile ilgili stratejik ve çözüm odaklı çalışmalar yapmak öncelikli hedeflerimizdendir.