Ülkemizde tarım eğitimi veren 37 adet ziraat fakültesi bulunuyor. Bu fakültelerden her yıl yüzlerce genç mezun oluyor. Ancak, bu gençlerin çok büyük bölümü, uzun zaman işsiz kaldıktan sonra, meslekleriyle ilgisi olmayan bir alanda çalışmaya başlıyor.
Peki, sektörün bu eğitimli gençlere ihtiyacı yok mu?
Var, tarım sektörünün eğitimli insanlara çok ama çok ihtiyacı var. Zira, herkesin bildiği gibi, biz ülke olarak tarımda bilgi ve teknolojiyi çok da kullanmıyoruz (kullanamıyoruz)
Peki, sektörün bilgiye, gençlerin de işe ihtiyacı varken, neden ziraat mühendisleri işsiz?
İşte bu yazımda, bu sorunu irdelemek istiyorum. ..
Tarım sektöründeki 30 yıllık tecrübemin ışığında, ziraat fakültelerinde verilen eğitimlerle ilgili tespitlerim şunlar;
1-Bizim ülkemizde her zaman teorik eğitimlere ağırlık veriliyor. Dolayısıyla öğrenciler, yıl boyunca teorik eğitim alıyor, ancak bu eğitimlerin pratiğini tecrübe edemiyor. Oysa, gelişmiş ülkelerde teorik ve pratik uygulamalar yarı yarıyadır. Çoğu gelişmiş ülkede gençler, yarıyıl teorik eğitim alırken, yarıyıl da pratik eğitim alırlar. Aslında, ülkemizde tıp fakültesini ya da veteriner fakültesini bitiren gençler, eğitimleri süresince hem teorik hem de pratik eğitim aldıkları için, mezuniyetleri sonrası çok da sıkıntı çekmiyorlar. Aynı uygulama ziraat fakülteleri için de geçerli olmalıdır.
2-Bilindiği gibi 4 yıllık fakülte eğitiminde 45 günlük zorunlu staj süresi vardır. Bu stajlar da genellikle yaz aylarında yapılır. Bu aylar özellikle Antalya, Mersin, Fethiye gibi güney bölgelerinde örneğin, seralarda üretimin olmadığı aylardır. Dolayısıyla boş seralara staja giden gençler, hiç de gerekli olmayan işlerle uğraşırlar. Kamu kurumlarında staj yapanlarsa, genelde bürokratik işlemlerle ilgilenir, pratik hiçbir eğitim almadan stajları sonlanır. Bu durumda fakültelerinden mezun olan gençler, sadece Ziraat Fakültesi mezunu olurlar, Ziraat Fakültesi Mühendisi olamazlar.
3-Yabancı dil sorunu ülkemizde yalnızca Ziraat Fakültelerinin sorunu değildir. Ancak, tarım sektörünün dil bilen elemana çok ihtiyacı olmasına rağmen, fakültelerden mezun olan gençler arasında dil bilen yok denecek kadar azdır. Bu konuda benim önerim şu: Şu an faaliyette olan ziraat fakültelerinden en az birinin İngilizce eğitim vermeye başlaması, gelecekte sektörümüze büyük ivme kazandıracaktır. Çünkü, globalleşen dünyada, doğru bilgiye ulaşmak için mutlaka yabancı literatürleri takip etmek gerekmektedir..
Ziraat fakültelerinden mezun olan gençlerin hem teorik hem de pratik eğitimle donanmaları sektörümüze büyük katkı sağlayacaktır. Böylece, ‘İşsiz Ziraat Mühendisliği Derneği’ gibi traji komik unsurlar ortadan kalkacak, gazeteler ‘40 Bin Mezun İşsiz Ziraat Mühendisinden Bakana Atama Çağrısı’ gibi başlıklar atmayacak, en önemlisi de ‘Atadan dededen kalma yöntemler’ bir tarafa bırakılıp, sektöre yol gösterici mühendislerin ışığıyla ülkemiz aydınlanacaktır…
Aydınlık bir gelecekte buluşmak dileğiyle..