Clicky

Finans Sektöründe Sayısal Devrim: Fıntech (1) – Köksal Özenç – Ortak Akıl Politika Geliştirme
Ortak Akıl Politika Geliştirme

Finans Sektöründe Sayısal Devrim: Fıntech (1) – Köksal Özenç

GİRİŞ

İnsanların avcılık ve toplayıcılıkla geçindiği ilkçağda bilinen anlamda ekonomi anlayışı yoktu. Ortaçağ ise, devletler ile derebeylikler arasında çoğunlukla ganimet kazanımına yönelik savaşların hüküm sürdüğü bir dönemdir. Tarım ve hayvancılığın yanında mal değiş tokuşuna paralel olarak aynı zamanda altın ve gümüş gibi değerli madenlerden yapılmış paranın da kullanıldığı ve dolayısıyla ekonominin ilk temellerinin bu dönemde atıldığı söylenebilir. 18. – 19. yy’da ise, buharlı lokomotif ve elektriğin gündeme gelmesiyle beraber sanayi çağının başladığı, çok yoğun bir üretim ekonomisine ve buna bağlı olarak da uluslararası ekonomi ve ticaret anlayışına geçildiği söylenebilir.

1940’lardan itibaren atom çağı ve uzay çağına geçiş süreci başlamıştır. 1980’li yıllardan itibaren ise, Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nde (BİT) yaşanan önemli gelişmeler sonucu ekonominin temelinde değişim rüzgarlarının yaşandığı söylenebilir. Nitekim bu yıllarda VLSI (Very Large Scale Integration – Çok Büyük Ölçekli Tümleşik Devre) döneminin başlamasıyla beraber çok genel hatlarıyla BİLGİ ÇAĞI ya da VERİ ÇAĞI’nın yani BİT yoğun bir çağın başladığı söylenebilir. 2000’li yıllardan itibaren ise, siber güvenlik olgusunun hemen hemen her şeyin üzerine çıktığı, sadece ülkeleri ve kamu kurumlarını değil, aynı zamanda sade vatandaş dahil toplumun her kesimini derinden etkileyen siber güvenlik olgusuyla karşı karşıya kalındığı söylenebilir. Dolayısıyla bu dönem, çok genel hatlarıyla SİBER ÇAĞ olarak adlandırılabilir.

Diğer taraftan günümüzde VLSI (kısaca Tümleşik Devre) yani donanım ve yazılım sektörünün çok büyük bir hızla gelişmesi ve başta API (Application Programming Interface – Uygulama Programlama Arayüzü) ve yakınsama (ses / veri / görüntü teknolojilerindeki yakınsama) vb başta olmak üzere yapay zeka, blokzincir, bulut bilişim, 5G / 6G, kuantum bilgisayar, kurgu ötesi, nesnelerin ağı gibi öncül teknolojik gelişmeler sayesinde sağlık, ulaştırma, eğitim, güvenlik, üretim ve sanayi sektörünün her alanı, madencilik, uzay vb kısacası hemen hemen her alanda BİT yoğun bir çağa girildi.

Zaten bu olguyu çok önceden gören AB’nin, 1986’da yayınladığı SEA (Single European Act – Avrupa Tek Senedi) ile beraber ETSI, CEN ve CENELEC gibi kurumsal yapılara doğru yönelmesindeki en önemli etkendir bu BİT’leşme olgusu. Yani SEA’nin kökeninde teknolojik yakınsama bulunmaktadır. Kısacası SEA için, AB açısından geleceğin BİT ÇAĞI’na düzenleme ve denetleme anlamında atılan ilk adımdır denilebilir.

Bu BİT olgusu, çok doğal olarak çağımız ekonomi dünyasının en temel ögelerinden olan sigorta, finans, bankacılık ve borsa gibi alanlarını da derinden etkilemekte, bu alanlarda BİT kullanımı her geçen gün artmakta ve buna bağlı olarak da insan faktörü de doğal olarak her geçen gün azalmaktadır. İşte bu sektörlerdeki BİT yoğun kullanımına FINTECH denilmektedir.

Fintech kavramı, Finansal Hizmetler (Financial Services) ve Teknoloji (Technology) kelimelerinin birleşiminden oluşan bir kavramdır. Fintech’ler denildiğinde, teknik literatürde iki anlamı bulunmaktadır. Birincisi, finansal hizmetlerde kullanılacak öncül teknolojileri üreten girişimci ARGE şirketleri anlamına gelmektedir. Diğer anlamı ise, bu şirketlerin ürettiği öncül teknolojiler anlaşılmaktadır. Teknolojik ürün ve hizmetler anlamında BİT olgusu, Fintech’leri de kapsayan üst şemsiye niteliğindedir. Yani Fintech’ler, BİT’in bir alt kümesidir.

İçinde bulunduğumuz dünya, BİT çağıyla beraber yepyeni bir ekonomi, bankacılık, finans, sigorta ve borsa anlayışına doğru hızla evrilmektedir. İşte tam da bu noktada karşımıza Fintech kavramı çıkmaktadır.

Dört bölümden oluşan bu yazı dizisinde Fintech olgusunun özellikle AB boyutuyla beraber Ülkemizdeki düzenleme ve uygulamalar açısından bir SWOT analizi yapılmaya çalışılacak, konunun teknik, siber güvenlik ve birincil / ikincil düzenleme boyutuna çok genel hatlarıyla yer verilecek. Fintech olgusu, tamamen teknoloji yoğun bir finans sektörü anlamına geldiğinden, BİT ve Fintech konusuna uzak olanların bu konuyu çok daha iyi anlayabilmesi için yer yer somut örnekler de verilecektir.

FINTECH NEDİR?

Son 20 yıldır çok büyük bir hızla gelişen BİT’ler, başta eğitim, ulaştırma, güvenlik ve sağlık gibi önemli ve temel sektörleri, kısacası hayatımızı derinden etkilemektedir. Bu süreçte doğal olarak en çok etkilenen alanlardan birisi de ekonominin temelini oluşturan sigorta, borsa ve bankacılık gibi finans sektörleridir.

İşte bu köklü değişime yol açan BİT’ler sayesinde zaman ve mekandan bağımsız olarak bilgisayar ya da akıllı cep telefonu kullanılarak tüm finansal ve bankacılık işlemleri çok rahat ve hızlı bir şekilde yapılabilir hale gelmiş, bilgisayar ve cep telefonu adeta birer banka şubesi, hatta aracı kurum haline bile gelmiştir. Finans sektöründeki bireysel ve kurumsal müşterilerin hayatı kolaylaşmış, iş yükü azaldığı için çok daha az personele gerek kalmıştır.

Fintech’e geçişin ilk aşaması olarak kredi kartı, çevrimiçi borsa hizmeti, POS ve ATM’ler birer somut örnek olarak verilebilir.

Finans sektöründeki paydaşlara çeşitli teknolojik çözüm ve yenilikler sunan Fintech şirketleri, çoğunlukla start-up denilen yeni kurulmuş ve geleceği parlak, atılımcı, ARGE temelli girişimci küçük firmalardır. Bu Fintech şirketleri, yaptıkları ARGE ve teknolojik yenilikler sayesinde bankacılık ve finans sektöründe faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların bireysel ve kurumsal müşterilerine sundukları hizmetlerin eskisine oranla çok daha müşteri odaklı olmasına yardımcı olmaktadırlar.

Kısacası Fintech şirketleri, yapay zeka, büyük veri, blokzincir gibi çeşitli öncül BİT’leri sigorta, bankacılık, borsa ve finans sektörüne entegre ederek şirketlerin tamamen müşteri odaklı, zaman ve mekandan bağımsız, 7/24, çok daha güvenli, hızlı, ucuz, çok çeşitli ve yenilikçi hizmetleri müşterilerine sunmalarına olanak sağlayan teknik altyapıyı kuran şirketlerdir.

Böylece Fintech şirketleri, bilgisayar ve akıllı telefonlarda kullanılmak üzere geliştirdikleri özel yazılım ve algoritmalar ile çeşitli BİT’leri kullanarak şirketlerin, işletme sahiplerinin ve müşterilerin her türlü finansal işlemlerini eskisine oranla çok daha kolay ve hızlı yapabilmelerine olanak sağlamaktadırlar.

Yaklaşık 10 yıl önce hayatımıza giren Fintech olgusu, finansal işlemlerin sayısal ortamda yapılmasını sağlayan, alternatif finansal hizmetlerle rekabet etmeyi amaçlayan teknolojik bir yenilik olup, mobilitenin çok daha önem kazandığı günümüzde hızlı ve kullanıcı dostu yöntemler sunarak geleneksel sigorta, borsa, finans ve bankacılık gibi işlemlerin çok daha ötesinde yenilikçi hizmetleri sunabilmektedir.

Bankaların teknoloji ile olan bağını güçlendirmede çok önemli bir görev üstlenen Fintech şirketleri, yeni fikirler ve çözümler üreterek bu sürecin hızlanmasına katkıda bulunmakta ve böylece daha fazla yatırım alan Fintech şirketleri, her geçen gün iş dünyasının BİT’sel anlamda çok köklü değişim geçirmesine yol açmaktadır. Sadece bireysel ve kurumsal müşterileri için yarar sağlamakla kalmayan Fintech şirketleri, aynı zamanda kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasına ve henüz finans sektörüne katılmamış olanların da finans sektörüne dahil edilmesine olanak sağlamakta​dır.

FİNTECH OLGUSUNUN FİNANS DÜNYASINDAKİ ETKİSİ

Fintech şirketleri, finans ve bankacılık alanında yürütülen hizmet ve süreçlerin düşük maliyetle ve yüksek verimlilikle gerçekleştirilmesini sağlamak üzere geliştirdikleri yenilikçi teknolojik çözümlerle finans dünyasının işleyiş modelinde köklü değişikliklere yol açmakta. Günümüzde gelinen noktada, müşteri ile çeşitli finans kurumları arasındaki ilişkiyi ve iletişimi yeniden düzenleyen Fintech şirketleri, bireysel ve kurumsal müşterilerin banka gibi herhangi bir aracı kuruma gerek kalmadan kendi aralarındaki para transferine de olanak sağlamaktadır. Bu da bir anlamda farklı finansal işlemlerde ve özellikle de para transferinde Fintech şirketlerinin, bankalar karşısında adeta bir rakip olma yolunda güç kazanmaya başladıklarının da bir göstergesidir.

Diğer taraftan Fintech şirketlerinin geleneksel finansal hizmet ve süreçlere yönelik olarak geliştirdikleri öncül BİT’ler sayesinde farklı bir bakış açısı getirmesi, bireysel ve kurumsal müşterilerin ilgisini daha çok çekmektedir. Nitekim günümüzde bu finansal teknolojilerin ilgi toplamasının en temel nedenlerinden birisi mobilitedir. Yani zaman ve mekandan bağımsız 7/24 işlem yapılabilmektedir. Fintech teknolojisini kullananların diledikleri zaman hesaplarına erişebilmeleri, bu hesaplardan tüm finansal işlemleri gerçekleştirebilmeleri, geleneksel finansal işleyişi ve anlayışının geri planda kalmasına neden olmaktadır.

Finansal teknoloji girişimlerinin müşteri odaklı işlevsel çıktıları, finans dünyasında yaratılan etkinin de temelini oluşturmaktadır. Bu öncül teknolojik etkiler şu şekilde sıralanabilir.

  • Kişiselleştirilmiş çözüm uygulamaları sayesinde geleneksel finans işlemlerine göre sayısal devrim niteliğinde olan ürün ve hizmetlerin ortaya konulması
  • İnovatif hizmet ve ürünlerin sunulması
  • Karşılaştırmalı fiyat avantajları ile rekabet ortamının oluşturulması
  • Müşteri odaklı alternatif ve yenilikçi hizmetlerin sağlanması, örneğin bir bankanın diğer rakiplerine göre öne çıkmasına olanak sağlanması
  • Finans dünyasına henüz girmemiş kesimlere ulaşılması
  • Müşteri deneyimine ve memnuniyetine çok daha fazla odaklanılması

FINTECH OLGUSUNUN KURGUSAL YAPISI

Fintech ekosistemi, talep, düzenleme, sermaye, teknik standartlar ve insan kaynakları olmak üzere 5 ana başlık altında incelenebilir.

1) Talep

Talep kavramı, özellikle bireysel ve kurumsal son kullanıcıların yani müşteri taleplerini ifade eder. Günümüzün gelişen ve değişen koşullarına göre finans kuruluşları ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarının oluşan gereksinimleri de bu kategoride değerlendirilmektedir.

2) Yasal Düzenlemeler

Fintech’ler açısından gerekli olan Yasa, Yönetmelik, Tebliğ ve Genelge gibi tüm birincil ve ikincil düzenlemeler, vergilendirme, tüketici haklarının korunması ve sektörün büyümesini sağlayacak girişimlere yönelik devlet politikaları vb bu kapsamında olup, BDDK, SPK, TCMB ve Rekabet Kurumu gibi düzenleyici ve denetleyici kurumlar da bu konuda doğrudan ilgili kurumlardır.

3) Sermaye

Yeni kurulan veya büyümekte olan şirketlerin sahip olduğu finansal kaynaklar olup, ayrıca melek yatırımcılar, Fintech’lerin dışındaki diğer girişimci ve yatırımcı şirketler, teknoloji ve ARGE şirketleri, halka arz yatırımcıları ve devlet destekleri vb sermaye başlığı altında sayılabilir.

4) Fintech’ler ve Teknik Standartlar

Fintech şirketleri tarafından ARGE sonucu üretilen Fintech teknolojik ürün ve hizmetlerdeki teknik standardizasyon konusu oldukça önemlidir. Nitekim başta TSE olmak üzere, ETSI, CEN, ISO, CENELEC, IEEE gibi çeşitli uluslararası standardizasyon kuruluşları tarafından belirlenen ve özellikle de siber güvenlik standartları da dahil olmak üzere Fintech’ler ile BİT konusuna yönelik tüm teknik altyapı ve standartların hazırlanmış olması ve bunların tam olarak karşılanması son derece önemlidir.

5) İnsan Kaynağı

Finans sektöründe yeterli teknik bilgisi ve deneyimi olan personel ile akademi dünyası, ARGE ve teknoloji şirketlerindeki personel, en temel insan kaynağı olarak sayılabilir. Bu personelin finans sektörüne yönelik bilgi ve birikiminin yanında özellikle öncül BİT’ler konusunda teknik bilgi ve birikimi olan personel gereksinimi de sözkonusudur. Nitekim Fintech şirketleri tarafından geliştirilen müşteri ve çözüm odaklı öncül BİT’lerin banka, sigorta ve borsa gibi çeşitli sektörlerde kullanılabilmesi için yeterli bilgi ve birikime sahip personele sahip olunması, hizmetin sürekliliği açısından son derece önemlidir.

 

 

 

 

 

Ortak Akıl Politika Geliştirme

Sosyal Medya

Bizi takip edin, birlikte daha güçlüyüz...