Ortak Akıl Politika Geliştirme

BÖLGESEL ÇATIŞMALARIN YOĞUNLAŞTIĞI 2023’DE KÜRESEL DEMOKRASİ ENDEKSİ VE TÜRKİYE’NİN YERİ – SÖNMEZ ÇETİNKAYA

İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Economist’in EIU (The Economist Intelligence Unit) adlı kuruluşu 2006’dan bu yana Küresel Demokrasi Endeksleri yayımlıyor. Başlarda iki yılda bir yayımlanan endeksler, 2010’’un ardından her yıl yayımlanmaya başladı.

Bu yıl da merakla beklenen endeks, “Çatışma Çağı-  2023 Demokrasi Endeksi” başlığı ile geçen hafta yayımlandı.

2023 yılını, Ortadoğu başta olmak üzere, Afrika ve Avrupa’da savaş boyutlarına varan çatışmalar yüzünden “Çatışma Çağı” olarak nitelendiren EIU yayımladığı endekste, dünya demokrasilerinin söz konusu çatışmaları önleyememesi bir yana, kendi içlerindeki benzer sorunlarla baş etmekte bile yetersiz kaldıklarına vurgu yapıyor. Sonuçta,  bu çatışmaların yaşandığı ülkelerde kan gövdeyi götürürken, siyasi yapılar dengesizleşiyor.

EIU ayrıca, Çin’in küresel etkisinin giderek ABD hegemonyasını tehdit eder hale gelmesi yanında, orta doğuda tırmanmaya çalışan Suudi Arabistan ve Türkiye gibi bölgesel güçlerin, kendi çıkarları için koşulları zorlamalarının uluslararası düzeni dengesizleştiren faktörler haline geldiğine işaret ediyor.

Diğer yandan EIU, yukarıda işaret edildiği gibi, dünyanın en gelişmiş demokrasilerinin kendi sosyo-politik süreçlerini yönetmekte güçlük çekmeleri de dikkate alındığında, ikinci dünya savaşı ardından seksen yıl boyunca geliştirilmeye çalışılan demokratik modelin günümüz koşullarında yetersiz kaldığından söz ediyor.

Bu notları da dikkate alarak endeksin metodolojisine kısaca bir göz atıp,  endekste sergilenen bazı ilginç bulgulara birlikte bakalım.

 Metodoloji ve rejim türleri

Endeksin metodolojisine göre, 60 gösterge üzerinden yapılan anketlere verilen yanıtlar şu beş kategori altında inceleniyor: (i)Seçim süreçleri ve çoğulculuk; (ii) hükümetin işlevselliği; (iii)siyasi katılım; (iv)siyasi kültür; (v) sivil özgürlükler.

Her bir kategorideki bulguların 0-10 arasında değerlendirilmesiyle oluşan toplam puanlara göre ülke rejimleri şu dört ana gruba ayrılıyor:

Tam demokrasi (8.00  puan ve üstü); arızalı demokrasi (6.00-7.99 puan); hibrid rejim (4.00-5.99 puan); otoriter rejim (3.99 puan ve altı).

Endeksin çarpıcı bulgularından bazıları…

Metodolojiye dair bu açıklamalardan sonra şimdi de, endeksin ayrıntılı tablo ve grafiklerle ortaya konmuş bulgularından bazılarını kısaca aktaralım.

Rejim türleri açısından bakıldığında; dünya nüfusunun %7.8’i tam demokrasi ile yönetilen 24 ülkede; %37.6’sı arızalı demokrasi ile yönetilen 50 ülkede; %15.2’si hibrid rejimle yönetilen 34 ülkede ve %39.4’ü de otokratik rejimle yönetilen 59 ülkede yaşıyor.

Önceki yıla göre 2023’de demokrasinin kalite puanı, çoğu Avrupalı 32  ülkede artıp, Latin Amerika, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan 68’sinde  azalırken, 67 ülkede aynı kaldı.

Demokrasi ile barış ilişkisi açısından bakıldığında, çatışma, savaş ve iç karışıklıkların, genellikle demokrasinin olmadığı otokratik veya arızalı olduğu hibrit rejimlerle yönetilen ülkelerde ortaya çıktığı görülüyor.

Norveç’in ilk sırada yer aldığı genel endekste, tam demokratik ülkeler grubunun ikinci sırasında Yeni Zelanda, ardından da, İzlanda, İsveç, Finlandiya ve Danimarka gibi göreli az nüfuslu kuzey ülkeleri geliyor. Bu grubun en alt iki sırasında da, Fransa ve İspanya yer alıyor.

Arızalı demokrasiler listesinin başında, genel sıralamanın 25.sırasındaki Şili yer alırken, dünyaya “demokrasi” pazarlamak için, son örneğini yirmi yıldır BOP ile ortadoğu topraklarında kan dökerek sergileyen siyasetçilerin yönettiği ABD’nin 29.sırada yer bulabilmiş olması, dünyanın günü ve geleceği açısından dikkat çekici bir veri olsa gerek.

 Hibrit Rejimli Ülkeler ve Türkiye

 Endekste, 75.sıradaki Bengladeş’in başta olduğu bu grubun ülke sıralama listesinin 99.sırasında Uganda, Gambia ve Guatemela’dan hemen sonra 102.sırada TÜRKİYE yer alıyor. Bu grup, 107.sıradaki  Angola ve 108.sıradaki Moritanya ile son buluyor.

Otoriter rejimlerin 3.99/10.00 olan sınır puanına bir hayli yakın 4.33/10.00  ortalama puanla, hibrit rejim grubunun altlarında tutunan Türkiye’nin beş kategoride aldığı puan dağılımı, ülkemizin sorunlarını açıkça ortaya koyuyor.

Seçim süreçleri ve çoğunlukçulukta 3.5/10.0; hükümetin işlevselliğinde  5.0/10.0; siyasi katılımda 6.11/10.00: siyasi kültürde  5.0/10.0 ve sivil özgürlüklerde 2.06/10.00 puanlı Türkiye’nin, hibrit rejimlerin altlarına düşmesinin en önemli nedenlerinin, seçim süreçleri ve çoğunluk ile sivil özgürlükler kategorilerinde  sergilediği düşük performans olduğu anlaşılıyor.

Türkiye’nin “özgürlük” kategorisindeki puanının, hibrit rejimli ülkeler grubunun en düşük puanı olduğunu eklemeyi de unutmayalım.

Bir diğer önemli bulgu da, endeksin Batı Avrupa ülkeleri bölümünde yer verilen Türkiye’nin, EIU endeksinin yayımlanmaya başladığı 2006 endeksinden bu yana puanlarındaki değişimde ortaya çıkıyor olması.

2006’dan 2013’e kadar Türkiye’nin 5.76-5.63 arasında değişen endeks ortalama puanının, 2017’deki 4.88 puandan, 2019’da 4.09 puana kadar düştüğü,  2020’de 4.48 puana çıkmasının ardından sonraki iki yılda 4.35’e, 2023’te de 4.33’e düştüğü görülüyor.

Bu arada, Türkiye’nin yer aldığı Batı Avrupa ülkeleri grubunun ortalama puanının 2006-2023 arasında 8.60 ile 8.37 arasında seyrettiğini ve söz konusu yıllar boyunca Türkiye’nin 4.33 puanına en yakın ülkenin 7.38 puanla Kıbrıs Rum Kesimi olduğunu ekleyelim.

Ayrıca, yeri gelmişken EIU’nun endeksi yayımlaya başladığı 2006 yılında, Türkiye’nin, ilk kategoride 7.92, ikincisinde 6.79,  üçüncüsünde 4.44,  dördüncüsünde 3.75, sivil özgürlükler adlı beşinci kategoride 5.59 puanlarla elde ettiği ortalama 5.70 puanla genel endeksin 88.sırasındaki yeriyle, Hibrit rejimlerin diplerinde değil ortalarında yer bulduğunu da hatırlayalım.

Otoriter rejimli ülkeler

 Dünya nüfusunun yaklaşık %40’ının yaşadığı 59 ülkeyi bu gruba iten kategorilerin başında,  seçim süreçleri ve çoğunlukçuluk, özgürlükler ve siyasi katılım kategorilerindeki düşük puanları geliyor.

Endekste, ortalama puanı 3.65 olan Katar listenin başında yer alırken, 2.22 puanlı Rusya 144.sırada, 2.12 puanlı Çin ise 148.sırada bulunuyor.

Somutlaştırıcı bir karşılaştırma için, “özgürlükler” kategorisi üzerinden bakıldığında, Hibrit rejimlerin altlarına yakın bir konumda  102.sıradaki Türkiye’nin,  Otokratik rejimlerin ortalarında 138.ci sıradaki Kamerun, 144.sıradaki Rusya ve 145.sıradaki Gine ile  aynı puana sahip olduğunu not etmek yararlı olabilir.

Sonuç

 Her endeks çalışmasında olduğu gibi, EIU’nun bu endeksinin sayısal ağırlıklı olması kaçınılmaz. Biz de bu yazımızda, sayısal anlatımı olabildiğince azaltmaya çalışıp, yorumların çoğunu da, meraklı okura bırakmanın daha yararlı olacağını düşündük.

Ancak küresel görünüm yanında, demokrasinin kalitesi açısından ülkemizin uluslararası konumu üzerinde değerlendirme yapmak isteyecek okurlara şu soruyu yönelterek yazıyı sonlandıralım istedik.

Cumhuriyet’in ilk yüzyılının geride kaldığı günümüzde, EIU’nun küresel çerçevede sergilediği bu tabloda Türkiye’nin konumu,  Atatürk ve silah arkadaşlarının, kurdukları Cumhuriyeti ilerici devrimleriyle yola çıkarıp, çağcıl (muasır) uygarlığa taşımak üzere bıraktığı (özellikle 40’lı yıllarda doğan ikinci nesil) gençler için ne anlama geliyor?

 

Kaynak:www.yurtseverlik.com

Ortak Akıl Politika Geliştirme

Sosyal Medya

Bizi takip edin, birlikte daha güçlüyüz...