Pandemi sürecinde bir yılı aşkın bir zamandır her gün salgınla savaşın ön cephesinde yer alan hemşirelerimiz ve eczacılarımız, aynı Kurtuluş Savaşındakine benzer bir biçimde canlarını hepimize siper yapmak zorunda kalıyorlar.
Onlara şiddet uygulamak, hakaret etmek bir yana dursun; kendilerine her gün minnet duygularımızı dile getirmeliyiz. Bu süreçte yaşamını veya sağlığını yitiren her hemşiremiz ve her eczacımız, aslında İş Sağlığı ve Güvenliği hizmetlerinin açık bir başarısızlığıdır.
Zaten değil mi ki sessiz ve sürekli olarak yıllardır özveriyle, alın teriyle, bilgiyle şifa dağıtıyorlar; hemşirelerimizin ve eczacılarımızın varlığı bize güç veriyor.
Onların iş sağlığı-güvenliğini ve iş güvencesini gözetmek de sosyal devletin en önde gelen görevlerinden biri olmalıdır. Hemşirelerin de meslek odasına kavuşmaları yasal düzenleme ile daha çok gecikmeden sağlanmalıdır.
Hemşirelerin ve Eczacıların iş güvenliği sağlanmalıdır.
KOVİT-19’un sağlık emekçileri için meslek hastalığı sayılması artık gerçekleştirilmelidir. Hemşireler Günü ve Eczacılar Gününü bu duygu ve düşüncelerle kutluyor, pandemi ile mücadelede yaşamını yitiren hemşireleri ve eczacıları saygıyla anıyoruz.