Ortak Akıl Politika Geliştirme

2023 MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNE YÖNELİK BİR DEĞERLENDİRME – Halil BAŞAĞAÇ

Önümüzdeki genel seçim, ülkenin ve Cumhuriyetin geleceğinin tayini açısından çok önemlidir. Cumhurbaşkanlığı ve meclis çoğunluğunun ikisinin de birlikte kazanılması, büyük önem arz etmektedir. Sadece Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmak yetmez. Milletvekili seçimlerinin de nasıl yapılıp, hesaplanacağı üzerinde ayrıntılı düşünülmelidir.

Ancak, bu derece önemli bir seçime daha hangi mevzuatla gidileceği ve hangi hesaplama yönteminin uygulanacağı bile belirsizdir. Çünkü 6 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7393 Sayılı Kanun ile 2839 Sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu ve diğer bazı seçim kanunlarında değişiklikler yapılmış ve yayım tarihi ile yürürlüğe girmiştir. Diğer yandan, Anayasa Md. 67  ‘’Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz’’  hükmünü içermektedir. Bu Anayasa hükmü nedeniyle, yapılacak milletvekilliği seçiminde uygulanacak hesaplama yöntemleri, seçim tarihine göre uygulanacak kanun hükümleri gereğince çok değişiklik içerebilecektir. Yazımızda bu yöntemler ve kazanılacak milletvekili sayısı hesabı hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır.

A-SEÇİM YÖNTEMİ:

Seçim, kararlaştırılacak seçim tarihine göre, şu iki yöntemden birisi ile yapılacaktır:

1-Eğer,6 Nisan 2023 öncesi seçim olacaksa ( ki tahminim, zayıf bir olasılıktır;  fakat şu an için tamamen seçenek dışı değildir) halen var olan ve son seçimde uygulanan yüzde 10 barajı ile kazanılan ittifak milletvekili sayısının önce ittifaklara, sonrasında da ittifak içinde alınan oy oranına göre partilere dağılımı yöntemiyle hesaplanacaktır. Bu sistemde, ittifaka dahil artık kalan küçük oy oranları yine ittifak içinde kalmakta ve ittifaktaki büyük partilere yaramaktadır. Ancak, ittifak dışına gitmediği için, en azından ittifak açısından alınan oylar, boşa gitmemiş olmaktadır. En son 2018 seçimlerinde bu yöntemle hesaplama yapıldığı için bilinen bir yöntemdir. Bu nedenle ayrıca örnek verilmeye gerek görülmemiştir.

2- Eğer,6 Nisan 2023 sonrası olur ise, artık yeni düzenlemeye göre seçim yapılacaktır. Bilindiği gibi bu düzenlemede ülke barajı yüzde 7 olacak ve yine ittifak toplam oyuna göre baraj hesaplanacaktır. İttifakın barajı geçmesi halinde, ittifak içindeki partiler de barajı geçmiş sayılacaktır. Fakat ittifak toplamına göre milletvekilliği bölüşümü olmayacaktır. Her bölgenin çıkaracağı milletvekili sayısı o bölgede seçime giren partilerin ve ittifakların, baraj geçme durumu da dikkate alınarak, sadece partilerin kendi oyuna göre, ittifak oyu dikkate alınmadan, sanki ittifak yokmuş gibi, hesaplanıp, dağıtılacaktır. Dolayısı ile 2018 seçimlerine göre, çok daha ayrıntılı düşünülmesi ve hesaplanması gereken, daha karmaşık bir hesaplama şeklidir. İttifak sadece baraj için önem taşıyacak, ama milletvekilliği dağılımında küçük oy oranına sahip partiler için hiç bir avantaj sağlamayacaktır. Tersine, hem kendileri için, hem de toplamda az oy olan seçim çevresindeki ittifak aleyhine sonuç doğurabilecektir. Seçim çevresindeki büyük partilerin-bu parti kendi ittifakından veya karşı ittifaktan da olabilir- lehine sonuç doğuracaktır. Sonuçta, barajı geçmiş sayılması, milletvekilliği çıkarmada, eğer seçim çevresinde de yeterli oy oranına ulaşamamışsa hiç işe yaramayabilir. Bu yöntemde, cumhurbaşkanlığı seçiminde bir ittifakın adayını desteklemiş ve kazanmasında etkin rol oynamış göreceli az oy alan partiler, milletvekilliğinde ittifak içinde kendi adıyla ayrı olarak veya tamamen ittifaklar dışında ayrı seçime girerek, hiç milletvekili de çıkaramayabilir. Ya da göreceli olarak çok sayıda oyu boşa gidebilir.

B-İKİNCİ YÖNTEME GÖRE İTTİFAK OLASILIKLARININ SONUÇLARI

1-Bazı partiler, eğer tamamen ittifaksız ve tek başlarına seçime girer ise, önce ülke barajı(% 7 ) sorunu ile karşı karşıya kalacaklardır. Bu barajı geçememeleri halinde hiç milletvekili çıkaramayacaklardır. Bu durumda, örneğin Millet ittifakı içerisinde olan ve Millet ittifakında Cumhurbaşkanlığını destekleyecek bir parti, milletvekilliğinde bu tercihi yüzünden tamamen meclis dışında kalabilecektir.

ÖRNEK: Ülke genelinde, X,Y,Z,K şeklinde 4 ittifaklı, ayrıca da tek başına seçime giren partiler olsun. Üç ittifakın ve ayrıca tek başına giren 2 partinin ülke genelinde yüzde 7 üzerinde oy aldığı, geri kalan ittifak ve partilerin bu oranın altında kaldığı sonuç ortaya çıksın. Barajı geçemeyen(ülke genelinde %7nin altında oy alan) ittifak ve partilerin oyu  bu durumda hiçbir seçim çevresinde hesaba katılmaz. Sadece ittifak içinde yer alarak veya ayrı olarak barajı geçmiş sayılan X,Y,Z ittifakları içindeki partilerle, tek başına girip barajı geçmiş olan 2 parti milletvekilliği dağıtımında hesaplamaya dahil edilir. Bu sistemde barajı geçmiş sayılan her partinin de hesaplamaya dahil edilmesi mutlaktır. Fakat, barajı geçmiş olmaları ve hesaplamaya dahil edilmeleri mutlaka milletvekili çıkarabilecekleri anlamına da gelmez. Çünkü üç ittifak içerisindeki partilerin ve barajı geçen 2 partinin ülke genelinde barajı geçmiş olmaları nedeniyle milletvekilliği çıkarma hakları teorik olarak vardır. Ancak, fiilen milletvekili çıkarıp çıkaramayacakları yine de her seçim çevresinde ittifak oluşumu dikkate alınmadan, her parti için ayrı ayrı kendilerinin aldıkları oya göre hesaplanacaktır.2018 seçimlerinden en büyük farkı buradadır. Diğer yandan, ülke genelinde, barajı geçemeyen bir ittifakın veya partinin bazı seçim çevrelerinde barajın üzerinde bir oy oranına ulaşmaları da bir işe yaramayacaktır. Hesaplamaya dahil olamayacaklardır.

2-Ülke barajı sorununu düşünen bir parti, ittifak içinde, ayrı parti olarak seçime girebilir. İttifak barajı geçer ise kendisi de barajı geçmiş sayılır. Fakat seçim çevresi milletvekilliği toplam ittifak oyu dikkate alınmadan sadece partilerin kendi oyuna göre, hesaplanıp dağıtılacaktır. Bu durumda, küçük oranda oya sahip parti o bölgede hiç milletvekilliği çıkaramadığı gibi, kendisinden arta kalan oylar, karşı ittifaktaki bir partiye de yarayabilecektir.

ÖRNEK: Ülke genelinde yüzde 7 barajını aşan ve seçim çevresinde de aşağıda belirtilen oranda oy olan partilerin milletvekili çıkarma hesapları şu şekilde olacaktır:

X ittifakı, içerisinde, A,B,C, D,E,F, Partilerini barındıran ama ittifak içerisinde ayrı ayrı seçime giren ve seçim çevresinde sırasıyla; 26,14, 5,4,3,2 oranında oy alan partiler toplamı: yüzde 54 olsun. Y ittifakı içerisinde, G, H Partilerinden oluşan ve sırasıyla yüzde 24 ve 6 oranlarında oy almış partiler toplamı: yüzde 30 oranında olsun. Ayrıca, bu bölgede tek başına ülke barajını geçen ve bölgede yüzde 9 oranında oy alan K partisine ve diğer partilere de toplamda: yüzde 7 oranında oy dağılmış olsun. Bu durumda milletvekilliği dağıtımı hesapları X,Y ittifakına dahil partilerin hepsi ile ittifaksız seçime giren ve ülke barajını geçen K partisi için yapılacaktır. Çünkü ittifakları toplamı yüzde yediyi geçtiğinden, hepsi de barajı geçmiş sayılmaktadır. Bu bölgede 10 milletvekilliği çıkartılacak ise, bu verilere göre hiç ittifak oylarına bakılmadan parti bazında yapılan bir hesaplamada şu sonuçla karşılaşılır: A Partisi=4, H Partisi=3, B Partisi=2 ve K partisi=1  milletvekili çıkarabilmektedir. Hesaplamada son milletvekili için: yüzde 6.5 oranında oy gerekmiştir.     Görüleceği üzere, X ittifakı içerisindeki C.D.E.F Partilerinin toplam oyları  % 14 olduğu ve son milletvekilliği için gerekli, % 6.5 oranının çok üzerinde olduğu halde kendilerinin işine yaramamıştır.

3-İttifak içinde ayrı parti olmadan, daha fazla oy alacağı düşünülen bir parti listesinden kontenjan alarak, tek parti gibi seçime girilebilir. Bu yöntemin en yararlı olacağı düşünülürse de, bu yöntem tercihi yapan parti, artık ülke barajı açısından, başka bir seçeneği düşünmesi kısıtlanır. Çünkü bazı bölgelerde seçime ittifak içindeki bir parti dahilinde girip, bazı bölgelerde(eğer  % 7 baraj sorunu var ise) tek başına girmesi riskli olabilir. Bu sayede çok sayıda oyu artık kalır ve kendisi açısından da boşa gider. Dolayısı ile bu riskin alınıp alınamayacağına bu ayrıntı düşünülerek, karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bir partinin tek başına seçime katılabilmesi için 2839 Sayılı Kanun’un 13’üncü maddesine göre, iller toplamının en az yarısında tam aday göstermesi zorunludur. Aksi takdirde o siyasi parti bütün seçim çevrelerinde seçime katılma hakkını kaybeder.

ÖRNEK: C partisi bazı seçim çevrelerinde güçlü olduğunu ve buralarda ittifaksız seçime girmesinin kendi lehine olacağını düşünebilir. Diğer yandan da, göreceli olarak daha güçsüz olduğuna inandığı bazı yerlerde de destek verdiği ittifaktaki bir partiden kontenjan alarak, o partinin listelerinden seçime katılabilir. Bu ikili yöntemi seçebilmesi için öncelikle sözü edilen 13’üncü madde koşuluna uyması gerekir. Ancak, bu durumda sadece ayrı girdiği yerlerdeki oyu toplamı ile ülke barajını geçmek zorundadır. Eğer geçemez ise, kendisinin güçlü olduğuna inandığı yerlerdeki ciddi oranda oyu boşa gidecektir. Dolayısı ile bu yöntem kendisi ve destek verdiği ittifakı için zararlı olacaktır.

4-Bu birliktelik seçeneklerini biraz daha çoğaltmak da olasıdır. Ancak, uzatmamak için güncel durumdaki anketlere göre somutlaştırır isek  şu durumla karşılaşıyoruz:

a- CHP, AKP, İYİ P, HDP  ülke geneli için baraj sorunu olmayan partilerdir. Bu partiler çevresinde milletvekilliği seçimine yönelik ve Cumhurbaşkanlığı seçiminden de bağımsız olarak, ittifaklar kurulması olasıdır. Ancak, ittifak kurmanın sadece ülke barajını geçme açısından işe yarayacağı, seçim çevresinde milletvekili çıkarmada işe yaramayacağı yukarıdaki örnekten de anlaşılmaktadır.

b-Diğer partilerin, mevcut anketlere göre, baraj sorunu görünmektedir. Dolayısı ile kendilerine yakın seçim ittifakları içerisinde yer almaları kuvvetli olasılıktır. Ayrıca, sadece ittifak içerisinde yer almanın da ötesinde, kendilerine yakın ittifak içindeki, partilerin listelerinden seçime girmeleri daha yararlı olabilir. Elbet de seçim tarihinin kesinleşmesi ile daha güncel anketlere göre değişmeler de olacaktır.

c-Eğer, ittifaklar içerisinde yer alınacaksa, ittifak içerisindeki bir parti listesinden mi? Yoksa ittifak içinde ayrı parti olarak mı girileceği de çok iyi düşünülerek karar verilmesi gereken bir durumdur. Zira ayrı girilmesi halinde görece daha az oy alan partinin pek çok bölgede artık oyu boşa gidebilir. Başka parti ve dahi  başka ittifak partisinin işine yarayabilir. Dolayısı ile bu hesaplamaların ve değerlendirmelerin seçim çevresi bazında mutlaka yapılması ve sürekli güncellenmesi gerekmektedir.

ç-Anketler ve araştırmalar yapılırken, sadece ülke geneli ve şehir oy oranları asla yeterli olamaz. Bu yeni sistemde, özellikle, büyük şehirlerde her seçim çevresinin ayrı ayrı ankete tabi tutulması, araştırılması ve incelenmesi çok önemlidir. Bu şekilde bir yaklaşımla daha gerçekçi hesaplamalar yapılabilir. Çünkü toplam 600 milletvekilinin,182 adedi 4 ildeki 10 ayrı seçim bölgesinden seçilecektir. Bu 10 ayrı seçim çevresinin, bu nedenle ayrı ayrı incelenmesi gerekir.

SONUÇ:

Kanımızca, yeni kanun ve seçim sistemi temsilde adalet ve yönetimde istikrarı gözetmekten çok, karşı tarafı tuzağa düşürecek, işini zorlaştıracak, ittifakı zorlaştıracak bir anlayışla getirilmiş görünmektedir. Ancak, bu tuzağa kimin düşeceği ancak seçim sabahı alınan sonuçlarla ortaya çıkabilecek bir belirsizlik taşımaktadır. Yani ava gidenin  avlanması da büyük olasılıktır. Yeni seçim kanuna ve sisteme göre, ittifak kurmak veya kurmamak, ittifak kurulursa, ittifak içinde bağımsız kalmak veya ittifaka dahil bir partinin listesinden seçime katılmak gibi hesaplamanın da hem ülke geneli hem de her seçim çevresi  için devamlı güncellenerek yapılması zorunluluktur.

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme daha kolay dönebilmek için, milletvekili seçimlerinde bu zorunluluğa uyulmalıdır.

 

Ortak Akıl Politika Geliştirme

Sosyal Medya

Bizi takip edin, birlikte daha güçlüyüz...