Türk ulusunun varlık yokluk savaşı verdiği günlerde, ulusal eğitime yön vermek amacıyla 15 Temmuz 1921’de Ankara’da toplanmıştı Maarif Kongresi. 250’den fazla kadın ve erkek öğretmenin katıldığı Kongreye cepheden gelerek katılan büyük Atatürk öğretmenlerin görevini şöyle tanımlamıştı:
“Büyük tehlikeler karşısında uyanan milletlerin ne kadar kararlı oldukları tarihçe ispat edilmiştir. Silâhıyla olduğu gibi beyniyle de mücadele etmek zorunda olan milletimizin, birincisinde gösterdiği gücü ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur. Milletimizin temiz karakteri yetenek ile doludur. Ancak bu doğal yeteneği ortaya çıkarabilecek yöntemlerle donatılmış vatandaşlar gereklidir. Bu görev de sizlere düşüyor.”
Hem öğretmenler hem de tüm bir ulus görevi üstlenmiş, dinsel ve dogmatik baskılara izin vermeyen, demokratik bir hukuk devleti kurmak, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek için mücadeleye girişmişti. Cumhuriyetin ilanını izleyen günlerde; akla, bilime, yaratıcılığa, kültüre evrensel değerlere ve ulus bilincine dayalı insan yetiştirecek bir eğitim sistemi köklü devrim yasaları ve uygulamaları ile hayata geçirilmişti.
Hilafetin kaldırılmasını 3 Mart 1924’te Öğretim Birliği Yasası izlemiş, medrese-mektep ayrılığı ortadan kaldırılarak, tüm okullar Maarif Vekâletine bağlanmış, eğitimin laikleştirilmesi ve demokratikleştirilmesi yolunda büyük bir adım atılmıştı. Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin Kaldırılması, Kılık Kıyafet ve Şapka Devrimi, Tekke ve Zaviyelerin kapatılması, Medeni Kanun ve 1 Kasım 1928’de gerçekleşen Harf Devrimi ile kesintisiz bir süreç başlatılmıştı.
Millet Mektepleri atılan en önemli adımlardan biri olmuştu. Bakanlar Kurulu 11 Kasım 1928’de Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanının verilmesini karara bağlamış, 24 Kasım’da da Millet Mektepleri Talimatnamesi yayınlanmıştı.
Tarihin en önemli olaylarında birinin yaşandığı 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu gün; 12 Eylül 1980 darbecisi generaller tarafından ilan edilmiş olsa bile, tüm ulusun aydınlanma seferberliğinin Başöğretmen Atatürk tarafından başlatıldığı kutlu bir gündür. Öğretmenlerin büyük örgütü TÖB-DER’i kapatan-tüm varlıklarına el koyan, yöneticilerini-üyelerini hapse atan, işkencelerden geçiren 12 Eylül faşizmi bu kutlu günü gölgeleyemez.
Yüz yıl sonra geldiğimiz noktada eğitim sistemimizin, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin içinde bulunduğu kıskacın farkındayız. Öğretmenlerimiz ticarileşmiş, piyasanın insafına terkedilmiş, fırsat eşitliğini, kamusal ve laik niteliğini kaybetmiş hatta önemli ölçüde tarikat ve cemaatlerin çağ dışılığına teslim edilmiş, dinselleştirilmiş bu eğitim sisteminde, sayısız sorunla baş etmeye çalışmaktadır. Kadrolu, sözleşmeli ya da ücretli öğretmen ayrımı gibi hukuksuz uygulamalara, esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya karşı öğretmenlik onurunu korumaya uğraşmaktadır.
Okulöncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin temel alındığı, kamusal ve demokratik bir eğitim sistemi talebimizdir. Öğretmenlerimizin her türlü baskı ve karanlığa karşı; laik demokratik ve çağdaş bir eğitim için verdikleri mücadelede yanlarındayız. Genç Cumhuriyetin kurulduğu günden bu güne aydınlanma, ilerleme ve çağdaşlaşma yolunda sürülen, meslekten atılan, öldürülen öğretmenlerimizi saygıyla anıyor, öğretmenlerimize çalışmalarında başarılar diliyoruz.
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
ORTAK AKIL POLİTİKA GELİŞTİRME DERNEĞİ