Clicky

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE NE OLUR, KİM SEÇİLİR ? – Özgün Şimşek – Ortak Akıl Politika Geliştirme
Ortak Akıl Politika Geliştirme

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE NE OLUR, KİM SEÇİLİR ? – Özgün Şimşek

 

Uzun süredir kamuoyunu meşgul eden ve bir süre daha meşgul edeceği anlaşılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili akla gelen ilk soru; Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak, bu aday ile seçim kazanılabilecek mi? Aslında, “Cumhurbaşkanı kim olmalı” yada daha doğru ifade ile “Cumhurbaşkanı nasıl birisi olmalı”  sorusu daha doğru bir soru olabilecek iken, özellikle AKP ve MHP nin söylemine takılan altılı masa bileşenlerinin, “nasıl birisi ülkenin tekrar parlamenter sisteme geçmesini sağlayacak adımları atabilir” den daha çok, kiminle seçim alınacağına odaklandığını görmekteyiz. Öyle olunca da isimler üzerinden yürütülen tartışmalar, adayını belirlemiş olan Cumhur İttifakı bileşenlerinin ellerini ovuşturmasına, toplumda oluşan karamsarlıktan faydalanmasına ve kararsız olan seçmeni kendi arkalarında konsolide etmelerine neden olmaktadır.

Cumhurbaşkanı adayının kimliği önemli midir?

16 Haziran 2014 tarihinde CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU ile MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ, TBMM de düzenledikleri ortak basın toplantısıyla Ekmeleddin İHSANOĞLU’ nu Cumhurbaşkanlığı seçimine çatı aday olarak göstereceklerini açıkladılar. Ekmeleddin İHSANOĞLU aday gösterilirken;

– CHP ve MHP seçmeninin yanında muhalif diğer seçmenler ile AKP li seçmeninde bir kısmının oyunu alabilecek bir isim olduğu düşünülmüştü.

– Birbirinden farklı ideolojik ve siyasi kimlikleri birleştirebilecek bir isim olacağı düşünülmüştü.

– Özellikle uzlaşı adayı olduğu vurgusu yapılarak, ötekileştiren, kutuplaştıran siyasete alternatif olabileceği düşünülmüştü.

– Masa üzerinde yapılan matematik hesaplaması ile bu adayın ikinci tura kalabileceği, ikinci turda da HDP desteği ile seçimin alınabileceği düşünülmüştü.

Bu hesaplar ile belirlenen çatı adaya;

– Doğan grubu medyası güçlü bir destek verdi, CNN Türk adaydan uzlaşı adayı olarak bahsetti,

– DSP,LDP,DP,BTP,BBP,DHP,HAP,KP,TURK PARTİ,DEV-PARTİ ve TSİP gibi küçük partilerde destek verdi ve geniş bir cephenin uzlaşı adayı olarak tanıtıldı. Bu tanıtım ile geniş bir cephenin adayı olduğu algısı yaratılmaya çalışıldı.

Ama olmadı, yapılan seçimlerde ilk turda;

 

ADAY OY ORANI OY SAYISI
Recep Tayyip ERDOĞAN %51,79 21.000.143
Ekmeleddin İHSANOĞLU %38,44 15.587.720
Selahattin DEMİRTAŞ %9,76   3.958.048
TOPLAM GEÇERLİ OY   40.545.911

Tablo 1: 16 Haziran 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri

oy aldı ve R.T.ERDOĞAN Cumhurbaşkanı seçildi.

Buy seçimde dikkat çeken bir sonuçta ortaya çıktı; Cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanılan oylar ile bu seçimden yaklaşık 4 ay önce 30 Mart 2014 te yapılan yerel seçimlerde kullanılan oylar arasında çok ciddi farklar vardı;

 

PARTİ OY ORANI OY SAYISI
AKP %42,87 19.469.840
CHP %26,34 11.493.758
MHP %15,97 7.907.067
BDP/HDP %4,16 + 2,12 2.027.782 + 901.945
SP %2,84 1.250.821
BBP %1,51 1.700.920
DİĞER %2,34  
TOPLAM GEÇERLİ OY   44.931485

 

Tablo 2: 30 Mart 2014 yerel seçimleri

Bu oy oranlara bakıldığında, adayı çıkartan çevrelerin matematiksel hesabına göre  muhalefetin çatı adayı, CNN-Türk’ün deyimi ile “uzlaşı adayı” %46 civarında oy alabilmeli ve seçim ikinci tura kalmalı, 2. turda da bu “uzlaşı adayı” seçimi kazanmalıydı.

Peki bu hesaplar neden tutmadı?

* Aday seçmenler tarafından tanınmıyordu. ( KILIÇDAROĞLU bir konuşmasında; “halkımız da kendisini tanıdıkça ne kadar doğru bir aday olduğunu görecek” diyerek halkın adayı tanımadığını kabul ediyordu)

*  Demokratik bir tartışma/görüşme süreci yaşanmadan, haberdar olmadıkları bir adayın dayatılmasının, AKP ye yöneltilen diktatörleşme iddiaları nazara alındığında kendileri içinde uygulandığı görüşü, parti örgütleri üzerinde olumsuz etki yarattı.

* CHP tabanında, özellikle Atatürkçü seçmen nezdinde bu aday öfkeyle karşılandı. Adayın kimliğini sorgulayan seçmenin önemli bir bölümü oy vermeye gitmedi, sol seçmenin bir kısmı ise sandığa giderek Selahattin DEMİRTAŞ’ a oy verdi

*  MHP seçmeninin bir kısmı R.T.ERDOĞAN ‘a oy verdi.

* 30 Mart 2014 yerel seçimlerine katılan ve geçerli oy veren 44.931.485 seçmenin yaklaşık 4,5 milyonu çatı adaya ve sürece tepkisi nedeniyle sandık başına gitmedi, geçerli oy sayısı 40.545.911 de kaldı.

*  Özellikle CHP ve MHP liderlerinin kendi partilerine oy veren seçmeni, çatı adaya oy verilmesi için ikna edemediği görüldü. Bu parti liderlerinin, seçimlerde yoğun bir çalışma yapmayan kendi parti yönetimlerini ve parti örgütlerini de ikna edemediği görüldü.

*  Atatürk’e ve devrimlerine karşı muhalif tavrı nedeniyle Kahire’ye gidip oraya yerleşen bir ailenin çocuğu olarak  26 Aralık 1943 te KAHİRE’ de doğan, El-Ezher Üniversitesinde akademik kariyer yapan, 5 Haziran 2004 tarihinde İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği’ ne seçilen, 30 Aralık 2013 tarihine kadar bu görevine devam eden Ekmeleddin İHSANOĞLU; siyasal islamcı olarak görülmüş ve Cumhuriyet değerlerine bağlı CHP li seçmen tarafından kabul görmemiştir. Bu anlamda, seçimlerden çıkan en önemli sonuç; Cumhurbaşkanı adayının siyasi kimliğinin, önemli bir seçmen kitlesinin oy tercihinde etkili olduğunun görülmesidir.

Bu seçimden ders çıkartması gereken ve bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimine daha hazırlıklı gitmesi gereken muhalefet partileri; Saadet Partisi Genel Başkanı Temel KARAMOLLAOĞLU’ nun ortak aday çıkartmak için başlattığı görüşmelerden olumlu sonuç alamadı ve 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde her parti kendi adayını çıkarttı. Bu seçimlerde;

 

PARTİ ADAY OY ORANI OY SAYISI
Cumhur İttifakı

AKP+MHP+BBP

R.Tayyip ERDOĞAN %52,39 26.330.823
CHP Muharrem İNCE %30,64 15.340.321
İYİ P Meral AKŞENER %7,29   3.649.030
HDP Selahattin DEMİRTAŞ %8,40   4.205.794
SP Temel KARAMOLLAOĞLU %0,89      443.704
VP Doğu PERİNÇEK %0,20        98.955
TOPLAM GEÇERLİ OY     50.068.627

Tablo 3: 24 Haziran 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri

oy aldı. Seçimlerde ilk turda %52,39 oranına oy alan R.T.ERDOĞAN cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan oylar ile aynı anda yapılmış olan yapılan genel seçimlerde partilerin aldıkları oylar arasında  farklılıkların olduğu görüldü;

 

PARTİ OY ORANI OY SAYISI
AKP %42,56 21.338.693
CHP %22,65 11.354.190
HDP %11,70   5.867.302
MHP %11,10   5.565.331
İYİ P %9,96   4.993.479
SP %1,34      672.139
HÜDAPAR %0,31      155.539
VP %0,23      114.872
BAĞIMSIZLAR %0,15        75.630
TOPLAM GEÇERLİ OY   50.137.175

Tablo 4: 24 Haziran 2014 Genel Seçimleri

Aynı anda yapılan bu iki seçimde, seçmenler oy kullanırken farklı tercihlerde bulundular. Bu iki seçim sonucu birlikte değerlendirildiğinde;

– Cumhur İttifakı (AKP +MHP +BBP) adayı R.T.ERDOĞAN’ ın partilerin genel seçimlerde aldığı oyların toplamı kadar oyu alamadığı, ittifakın genel seçimlerde aldığı oyun %1,27 sinin  diğer cumhurbaşkanı adaylarına verildiği görülmektedir.

– İYİ P adayı Meral AKŞENER’ in, partisinin genel seçimlerde aldığı %9,96 oy oranına ulaşamadığı ve %2,67 oranında seçmenin, oyunu seçilebileceği düşündüğü güçlü muhalif aday olan CHP adayına verdiği görülmektedir.

– HDP adayı Selahattin DEMİRTAŞ’ ın partisinin genel seçimlerde aldığı %11,70 oy oranına ulaşamadığı ve %3,3 oranında seçmen oyunun seçilebileceği düşünülen en güçlü muhalif aday olan CHP adayına verildiği görülmektedir.

– CHP adayının, partinin genel seçimlerde aldığı %22,65 oy oranından %7,99 daha fazla oy alarak %30,64 oy oranına ulaştığı, bu oy oranı ile diğer parti seçmenlerinden de oy alabildiği görüldü.

– Bu seçimde; AKP adayı, kendisine rakip olarak, rahat yenebileceğini düşündüğü CHP adayını belirledi ve Anadolu Ajansını da kullanarak bu adayın rakip olarak öne çıkmasını sağladı. Bu seçim taktiği ile seçimin iki aday – iki farklı kutup arasında geçeceği algısını yarattı, Cumhur İttifakı partilerinin oylarını çok büyük ölçüde konsolide etti ve oluşturduğu güç/güçlü algısıyla birlikte seçimi aldı.

          2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ne zaman yapılabilir ?

– Şu ana kadar Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklayan tek isim mevcut Cumhurbaşkanı R.T.ERDOĞAN’ dır.

– Seçimin olağan tarihinde yapılması halinde, Anayasa’nın 101. maddesi uyarınca iki kez görev yapan mevcut Cumhurbaşkanı R.T.ERDOĞAN 3. kez seçime katılamayacaktır.

– Bu nedenle seçimin Haziran 2023′ ün ilk haftasına kadar yapılması, yani seçimin zamanından önce yapılması halinde mevcut cumhurbaşkanı R.T.ERDOĞAN seçime katılabilecektir. Bunun içinde meclisin 3/5 çoğunlukla erken seçim kararı/ seçimlerin yenilenmesi kararı alması gerekmektedir. Cumhur İttifakı partilerinin sayısal olarak bunu yapabilmeleri mümkün değildir, muhalefet partilerinden yapılan açıklamalarda ise seçimlerin yenilenmesi teklifine mecliste destek verileceği ifade edilmektedir. Bu açıklamaların, R.T.ERDOĞAN’ ın, sandıktan yenilerek gittiğinin toplum tarafından görülmesini sağlamak amacıyla yapıldığı düşünülmektedir.

– 06 Nisan 2022 tarihinde Siyasi Partiler Yasası’nda yapılan değişiklikler 06 Nisan 2023 tarihinden sonra uygulanabilir hale gelecektir.

Sonuç olarak; meclis en az 3/5 çoğunluk ile seçimlerin yenilenmesi kararını alacağını ve  9 Nisan – 4 Haziran 2023 arasında bir tarihte seçimin yapılabileceğini söylemek mümkündür.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN OLASI ADAYLARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ:

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için konuşulan olasılıklar; (Olasılıklar ele alınırken küçük partilerin çıkartabileceği Cumhurbaşkanı adayları değerlendirme dışı tutulmuştur)

Seçime üç aday ile gidilmesi durumunda;

-Burada sadece 6 masanın adayının değişkenlik göstermesi halleri için yapılan araştırma sonuçları ele alınmaktadır. Altılı masanın Cumhurbaşkanı adaylığı için kamuoyunda konuşulan K.KILIÇDAROĞLU, E.İMAMOĞLU ve M.YAVAŞ isimleri için yapılan araştırma sonuçları ayrı ayrı aktarıldıktan sonra genel değerlendirmeler yapılacaktır.

Araştırmayı yapan şirket: Metropoll araştırma şirketi – Mayıs 2022;

– Cumhur İttifakı’nın (AKP + MHP + BBP + VP) adayı : R. T. ERDOĞAN

– Emek ve Özgürlük İttifakı (HDP+EHP+EMEP+SMF+TİP+TÖP) adayı: Selahattin DEMİRTAŞ

Altılı Masanın (CHP+İYİP+SP+DP+DEVA+GP) adayının  K.KILIÇDAROĞLU olması halinde;

 

ADAY OY ORANI
R.Tayyip ERDOĞAN %40
K.KILIÇDAROĞLU %30,7
S.DEMİRTAŞ %16,8
Kararsız %3,1
Protesto %7,8
Cevap vermeyen %1,6

Tablo 5: Aday K.KILIÇDAROĞLU

 

Altılı Masanın adayının M.YAVAŞ olması halinde;

 

ADAY OY ORANI
R.Tayyip ERDOĞAN %35,4
M.YAVAŞ %41,6
S.DEMİRTAŞ %15,7
Kararsız %2,8
Protesto %3,1
Cevap vermeyen

Tablo 6: Aday M.YAVAŞ

 

Altılı Masanın adayının E.İMAMOĞLU olması halinde;

 

ADAY OY ORANI
R.Tayyip ERDOĞAN %38,1
E.İMAMOĞLU %33,9
S.DEMİRTAŞ %15,8
Kararsız %3,4
Protesto %7,3
Cevap vermeyen %1,5

Tablo 7: Aday E.İMAMOĞLU

Metropol araştırma şirketinin kamuoyu ile paylaştığı olası sonuçlar ile ilgili aşağıdaki değerlendirmeleri yapmak mümkündür;

– 3 adaylı bir seçim yapılması halinde, altılı masa adaylık için kamuoyunda ismi geçen 3 isimden hangisi ile seçime girerse girsin, ilk turda seçimi kazanamamaktadır, seçim ikinci tura kalmaktadır.

– Altılı masa için tartışılan 3 isminde,  6 masa bileşenleri olan partiler için genel seçim anketlerinde öngörülen toplam %47 civarındaki oyun tamamını almaktan uzak olduğu görülmektedir. Yani altılı masa bileşenlerine genel seçimde verilecek olası oyların %6 – % 16 sı arasında değişen orandaki seçmeninin bir kısmı aday beğenmeyip seçimi protesto etmekte veya  bu 3 aday yerine 3. adaya oy vermeye yönelmektedir.

– %15,7 – %16,8 arasında oy alabileceği belirtilen S.DEMİRTAŞ’ ın 6’lı masadan özellikle CHP seçmeninden %5 – 6 arasında oy aldığı görülmektedir.

– R.T.ERDOĞAN’ ın, Cumhur İttifakı bileşenleri olan partilerin, genel seçimlerde alacakları tahmin edilen toplam oyuna (%39) yakın oy aldığı, muhalefet partilerinin seçmenlerinden oy alamadığı görülmektedir.

– Bu 3 adaydan en yüksek oyu aldığı belirtilen M.YAVAŞ’ ın aday olarak değerlendirildiği ankette, MHP seçmeninin bir kısmının da oyunu almasına rağmen, 6 lı masa partilerinin olası oylarının bir kısmının 3. adaya verilmesini engelleyemediği ve 6 lı masa partilerinin olası toplam oylarında çok ciddi oranda fire oluştuğu, bu firenin %11 civarında olduğu değerlendirilmektedir. Bu firenin E.İmamoğlu’nun adaylığı halinde %15, K.Kılıçdaroğlu’nun adaylığı halinde %16 civarında olabileceği görülmektedir. (Bknz: Genel seçimlere doğru değerlendirme yazısı)

– Önemli oranda bir seçmen kitlesinin bu adaylar ile seçime gidilmesini protesto ettiği (%3,1 – 7,8), kararsız olduğu(%2,8 – 3,4) veya cevap vermediği de(%1,5 – 1,6) görülmektedir. %5,9 – 12,5 arasında  adaya göre değişkenlik gösteren bu kitlenin gerekçelerinin ne olduğu araştırma şirketince açıklanmamaktadır.

– Seçimin ilk turda kazanılabilmesi için altılı masa tarafından belirlenecek adayın; mevcut adayları beğenmeyip protesto eden, kararsız kalan, cevap veremeyen veya 3. bir adaya yönelen seçmen kitlesinin yanında, Kürt seçmeni de kucaklayacak, Kürt seçmenin de tereddütsüz oy verebileceği bir aday olması halinde, seçimin ilk turda açık bir oy farkı ile (%60 a, %40 gibi)  kazanılacağı görülmektedir.

– Metropol araştırma şirketinin yaptığı bu çalışma Mayıs 2022 ayına ait olup, bu tarihten sonra yaşanan süreçte, K.KILIÇDAROĞLU lehine bir değişimin olduğu, K.KILIÇDAROĞLU’ nun oyunu artırdığı gözlemlenmektedir. Ancak bu değişim yukarıda yaptığım açıklamalarda esaslı bir yeni değerlendirmeyi gerektirir oranda değildir.

İkinci tura kalacak bir seçimde, R.T.ERDOĞAN’ ın, 6’lı masanın kamuoyunda konuşulan isimler ile yarışması halinde;

 

ADAY

 

Araştırma şirketi

METROPOL – Mayıs 20022

Araştırma şirketi

YÖNEYLEM- Temmuz 2022

R.T.ERDOĞAN %36,4 %31,2
M.YAVAŞ %50,3 %61,5
PROTESTO %6,7 %3,8
KARARSIZ %4,5 %3,2
CEVAP YOK %2,1 %0,4
     
R.T.ERDOĞAN %39,4 %37,1
E.İMAMOĞLU %47,7 %50,9
PROTESTO %7,4 %8
KARARSIZ %4,8 %3,5
CEVAP YOK %1,7 %0,4
     
R.T.ERDOĞAN %40,5 %38,3
K.KILIÇDAROĞLU %42,7 %47,8
PROTESTO %9,4 %10,1
KARARSIZ %5,6 %3,6
CEVAP YOK %1,8 %0,3

Tablo 8: adaylara göre yapılan farklı anket sonuçları

Metropol araştırma şirketinin kamuoyu ile paylaştığı 2.tur olası sonuçları ile ilgili aşağıdaki değerlendirmeleri yapmak mümkündür;

– Cumhur İttifakı adayı R.T.ERDOĞAN’ ın ikinci turda da, ilk turda aldığı oy oranlarına yakın oranda oy aldığı görülmektedir. M.YAVAŞ’ ın adaylığında ise MHP seçmeninin bir kısmının tercihini siyasi kimlik olarak kendilerine yakın gördüğü M.YAVAŞ’ tan yana kullandığı ve bu nedenle R.T.ERDOĞAN’ ın Cumhur İttifakının genel seçimlerde alacağı olası oyu koruyamadığı görülmektedir.

– Seçmenin önemli bir kısmının 2. turda da adayları protesto ettiği (%6,7 – 9,4), kararsız olduğu(%4,5 – 5,6) veya cevap vermediği de(%1,7 – 2,1) görülmektedir. ilk turdaki protesto + kararsız + cevap vermeyen %5,9 – 12,5 arasındaki seçmen oranının, arttığı ve %12,9 – 17,1 oranına çıktığı görülmektedir. Bu artışın önemli bir bölümünün ilk turda HDP ye verilen oylardan kaynaklandığı, ilk turda HDP adayına oy veren seçmeninin bir kısmının (ki bu gösterilecek adaya göre değişkenlik göstermektedir) ikinci turda R.T.ERDOĞAN ile yarışacak bu üç adaya da çok yakın olmadığı değerlendirilmektedir. (İlk turda HDP adayına oy veren seçmenin ikinci turda en az M.YAVAŞ’ a, en çok K.KILIÇDAROĞLU’ na oy verebileceği değerlendirilmektedir)

– Bu araştırmaya göre, altılı masa için tartışılan 3 isminde Cumhur İttifakı adayından fazla oy aldığı, protesto edenler + kararsızlar + cevap vermeyenler oy oranlarına göre dağıtıldığında seçimi kazanacakları değerlendirilmektedir.

Yöneylem firması tarafından yapılan ikinci tur seçim anketine katılan katılımcıların verdiği yanıtlara göre;

– Protesto edenlerin sandığa gitmediği ve kararsızların dağıtıldığı düşünüldüğünde muhalefetin olası 3 adayı da ikinci turda seçimi kazanıyor gözükmektedir.

– 2. turda da seçmenin %7,4- 14 ünün protesto + kararsız + cevap vermeyen olarak yer aldığı görülmektedir. Bu oranın çok yüksek olduğu düşünülmektedir.

YÖNEYLEM araştırma firması tarafından Temmuz 2022 de 27 ilde 2400 kişi ile yapılan anketlerde;

“Önümüzdeki pazar Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak olsa Cumhurbaşkanı R.T.ERDOĞAN’ a mı muhalefet adayına mı oy verirsiniz” sorusuna katılımcıların;

 %33,1 R.T.ERDOĞAN’ a oy veririm

%54,3 Muhalefet adayına oy veririm

%7,1 kararsızım

%5,5 oy kullanmam

Tablo 9

biçiminde görüş belirtmiştir. Yapılan bu araştırmadan muhalefette yer alan partilerin/seçmenin tamamını kucaklayan bir aday ile seçimlere gidilmesi halinde muhalefet adayının en az %54,3 oranıyla, seçimi ilk turda kazanabileceği değerlendirilmektedir. Doğru adayın belirlenmesi halinde, oy kullanmayıp protesto edeceğini belirten seçmenlerde de, kararsız olduğunu söyleyen seçmenlerde de bu adaya yönelim olacağını söylemek ve bu oranın 67 lere kadar çıkabileceğini söylemek mümkündür.

“Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması durumunda Recep Tayyip Erdoğan’a oy verir misiniz?” sorusuna katılımcıların;

%58,4 asla oy vermem

%30,7 si kesinlikle oy veririm

%9,2 si kararsızım, oy verebilirim de vermeyebilirim de

%1,7 si oy kullanmam

Tablo 10

 biçiminde görüş belirtmiştir. Bu anketten, muhalefetin doğru bir aday çıkartması halinde olası alabileceği oyun % 67,4 lere kadar çıkabileceğini görülmektedir. Yine bu ankete göre R.T.ERDOĞAN’ a kesinlikle oy vermeyeceğini belirten %58,4 oranındaki seçmen iradesini temsil edebilecek  muhalefeti kucaklayan doğru bir aday ile seçime gidilmesi halinde   seçimin ilk turda kazanılabileceği de değerlendirilmektedir.

BUPAR araştırma şirketi tarafından 11 Eylül 2022 tarihinde kamuoyu ile paylaşılmış olan anket sonuçlarına göre; “bu gün Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa ve sadece Recep Tayyip ERDOĞAN ile Kemal KILIÇDAROĞLU aday olsa hangisine oy verirsiniz?” sorusuna katılımcıların;

%50,5            K.KILIÇDAROĞLU

%35,8            R.T.ERDOĞAN

%13,7            KARARSIZ

Tablo 11: R.T.ERDOĞAN – K.KILIÇDAROĞLU yarışırsa

olduğunu belirtmiştir. Bu tabloda, R.T.ERDOĞAN’ ın Cumhur ittifakı oylarının tamamını alamadığı, K.KILIÇDAROĞLU’ nun ise HDP seçmeninin bir kısmının da oyunu aldığı değerlendirmesini yapmak mümkündür. Burada dikkat çeken oran ise, sadece iki adayın yarıştığı seçimde bile  %13,7 gibi yüksek bir oranda kararsız seçmenin varlığıdır. K.KILIÇDAROĞLU ile ilgili kamuoyunda oluşturulan seçilemez algısına rağmen bu tabloda %50,5 oyla seçimi kazanabileceği sonucunun ortaya çıkmış olması oldukça dikkat çekicidir.

 

ASAL Araştırma şirketi tarafından Haziran 2022 ayında 3.000 kişi ile yapılan araştırmada; katılımcılara, “Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?” sorusu yöneltildiğinde, katılımcılar;

%25               M.YAVAŞ

%11,5            K.KILIÇDAROĞLU

%9,4               E.İMAMOĞLU

%7,2               M.AKŞENER

%1,1               A.BABACAN

%0,8               A.GÜL

%36,7            Fikrim yok/cevap yok

Tablo 12: Muhalefet kimi aday olarak görmek istiyor

demişlerdir. Bu araştırmada en yüksek yüzdenin %36,7 ile fikrim yok/cevap yok diye cevap verenlere ait olduğu görülmektedir. Bu araştırmada cevap vermeyen/fikri olmayan %36,7 lik seçmen kitlesinin gerekçelerinin altılı masa bileşenleri tarafından araştırılması ve çıkacak sonuçları nazara alınarak aday belirlemesi yapması yerinde olacaktır diye düşünmekteyim.

Altılı masa bileşenleri partilerin, kamuoyunda ismi konuşulan ve anketlere konu yapılan adaylar ile ilgili kamuoyuna yansıyan görüşleri nelerdir?

CHP; Parti yönetiminde bir grubun K.KILIÇDAROĞLU ismini aday çıkartmak için çaba sarf ettiği, bir kısım partililerin bu konuda suskun kaldığı, K.KILIÇDAROĞLU’ nun ise, öncelikle kendi partisinin firesiz destek vermesi ve akabinde 6 lı masanın da üzerinde ittifak etmesi halinde aday olabileceği görüşünde olduğu görülmektedir. K.KILIÇDAROĞLU’ nun, ismi adaylık için geçen belediye başkanlarının göreve devam etmelerini istediğini, bu belediyelerde meclis çoğunlukları bulunmadığını, aday olurlarsa belediyeleri kaybedecekleri görüşünü ifade ettiği bilinmektedir.

 

İYİ Parti; M.AKŞENER’ in kamuoyu ile zaman zaman paylaştığı görüşlerinden kendisinin E.İMAMOĞLU ve M.YAVAŞ’ ın adaylıklarına sıcak baktığını, parti yönetiminin de M.YAVAŞ’ ı aday olarak istediklerini ifade edebiliriz. Bu anlamda parti yönetiminin K.KILIÇDAROĞLU ismi için tereddüt içinde olduğunu, K.KILIÇDAROĞLU ile seçimi kaybetme riskleri bulunduğu kanaatinin olduğunu  söyleyebiliriz.

 

SP; 23.08.2022 tarihinde Karar TV ye konuşan S.P. Genel Başkanı T.KARAMOLLAOĞLU, K.KILIÇDAROĞLU’ nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda “güçlü ihtimal olabilir” açıklaması yaparak K.KILIÇDAROĞLU’ nun adaylığına olumsuz bir görüşte olmadıklarını kamuoyu ile paylaşmıştır.

 

DEVA“Altı parti dışında bir yedinci isim de olabilir. Biz bugüne kadar altılı masada henüz herhangi bir ismi konuşmadık. Erken buluyoruz”, “Günü gelince aday adaylarımızı, sıcak baktığımız isimleri altılı masada konuşacağız.” diyen Parti Genel Başkanı Ali BABACAN, kamuoyunda ismi konuşulan adaylar ile ilgili bir değerlendirme yapmamış, masa dışından bir ismin bile olabileceğine işaret etmiştir. Bu alanda değerlendirebileceğimiz A.GÜL ise, başörtüsünü yasal güvenceye alan CHP önerisi ile ilgili K.KILIÇDAROĞLU’ nu tebrik etmiştir.

 

GP; genel başkanı A.DAVUTOĞLU, Sayın Kılıçdaroğlu bu konuyla ilgili soru geldiğinde kanaatlerini paylaşıyor. Her defasında da ‘Buna altılı masada karar vereceğiz’ diyor. Şu ana kadar altılı masaya böyle bir talep de gelmedi, böyle bir tartışma da olmadı.” diyerek bu konuda henüz görüş oluşturmadıklarını ifade etmektedir.

 

SONUÇ OLARAK;

 Genel Seçimler ile birlikte yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi, ülkenin geleceğine verilecek yönünde belirlenmesi bakımından oldukça önemlidir. Bu seçimlerde Cumhur İttifakının aday üzerinden yürüteceği seçim kampanyasında, kendi adayından çok 6 lı masanın çıkartacağı adayın kim olacağıyla ilgilendiği, bu anlamda 6 lı masanın aday belirlerken Cumhur İttifakının yürüteceği seçim kampanyasını ve bu kampanyada kullanacağı sert dili ve olası diğer enstrümanları da  nazara alarak, ortak bir aday belirlemesinin gerekeceğini düşünmekteyim.

Altılı masa partileri ortak aday belirlerken;

– özellikle CHP de kimlik sorgulaması yapan seçmen kitlesinin hassasiyetlerini nazara almalıdır. (CHP ye oy veren seçmenin ortalama %20 si adayda kimlik sorgulaması yapmaktadır. E.İhsanoğlu’ nun aday gösterildiği Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde; 4 ay önce yapılan seçimlerde oy kullanmaya giden seçmenin  yaklaşık 4,5 milyonunun oy vermeye gitmediği görülmüştür, bu seçmen kitlesinin anlamlı bir kısmının, adayın kimliğini sorgulayan CHP seçmeni olduğu değerlendirilmektedir.)

– Dini hassasiyetleri olan bir isim üzerinde uzlaşmalıdır. Aday, Deva, GP ve Saadet partili seçmeninde tereddütsüz oy verebileceği birisi olmalıdır.

– Ulusal çıkarları önceleyen, ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunan, ancak etnik ayrımcılık yapmayan, herkesi kucaklayan bir isim üzerinde uzlaşılmalıdır. (İYİ Partili seçmen hassasiyetlerini de Kürt seçmenin hassasiyetlerini de içtenlikle nazara alan bir isim olmalıdır)

– Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan, parlamenter sisteme geçişte sorun yaratmayacak bir isim üzerinde uzlaşılmalıdır.

– Birleştirici bir üsluba sahip, kavgadan beslenmeyen bir isim üzerinde uzlaşılmalıdır. Adayın “herkesin Cumhurbaşkanı” olacağı algısı oluşturulmalıdır.

– Muhalif partilerden herhangi birisinin etkin/keskin savunuculuğunu yapmayan, ideoloji militanı olmayan,  partizanlık yapmayacak yapıda bir isim üzerinde uzlaşılmalıdır.

– Parlamenter sisteme geçişte sorun yaratmayacak- direnç göstermeyecek, güvenilir bir isim üzerinde uzlaşılmalıdır.

– Belirlenecek adayın, siyasi kimliği/geçmişi, Cumhur İttifakı tarafından seçim meydanlarında olumsuz olarak kullanılabilecek nitelikte olmamalıdır.

– Kamuoyu tarafından hızla kabullenilip, benimsenecek dürüst, güvenilir, devlet deneyimi olan, halk ile kurduğu bağ güçlü olan bir aday olmalıdır.

– Güçlü bir aday olmalıdır, yürütülecek seçim kampanyası ile güç algısı yaratılmalıdır.

– Aday, sadece 6 lı masanın ittifakla alacağı kararla değil, diğer muhalefet partilerinin, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, meslek örgütlerinin de görüşlerinin değerlendirildiği toplumsal uzlaşı adayı olarak olabildiğince geniş bir destek ile belirlenmelidir.

Burada sayılan nitelikleri daha da uzatmak mümkündür. Bu yazıyı kaleme almaktaki amacımız isimleri konuşulan adayların altılı masa tarafından çıkartılmamasını, yeni bir aday çıkartılmasını veya tam tersi bu üç adaydan birisini öne çıkartarak onun aday olarak belirlenmesini sağlamak değildir. Bu yazının amacı, beklentileri karşılayabilecek ve seçimi riske atmadan ilk turda kazanabilecek bir aday tarifi ile bu konuda yaşanan sorunun çözümüne biraz olsun yardımcı olabilmektir.

Masada uzlaşılsa bile adayın seçmen kitlesine dayatılamayacağı, hatta parti örgütlerine bile dayatılamayacağı unutulmamalıdır. Yukarıda kısaca sıralamaya çalıştığım  ve benzeri niteliklere haiz olmayan bir aday üzerinde liderler uzlaşsa bile, parti liderlerinin kendi örgütlerini de, partilerinin potansiyel seçmen kitlelerini de ikna etmekte zorlanacaklarını kabul etmek gerekir. Özellikle Ekmeleddin İHSANOĞLU’ nun çatı aday/uzlaşı adayı olarak gösterildiği seçimlerde, adaya ikna edilemeyen seçmenin kırıldığı, öfkelendiği ve sandığa gitmediği görülmüştür. Bu nedenle parti örgütlerinin de seçmen kitlesinin de tereddütsüz oy verebileceği bir aday üzerinde uzlaşmak gerekir. İsmi konuşulan her üç adayda değerlidir, ikinci turda da seçimi de kazanabilecekleri araştırma şirketlerince yapılan anketlerde görülmektedir. Ancak yapılan araştırmalarda, bu adayların üçüne de azımsanamayacak oranda tepki de vardır. Bu tepki protesto, oy vermeme, kararsız kalma, cevap vermeme, 3. adaya yönelme gibi tavırlar ile anketlere yansımaktadır. Altılı masanın öncelikle bu tepkiyi ortadan kaldıracak bir çalışma yapması veya bu tepkiyi oluşturmayacak bir adayda anlaşması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki bu tepkiyi örgütleyebilecek ve büyütebilecek  bir adaya karşı yarışılacaktır. Bu nedenle seçmenin bu tavrının görmezden gelinmemesi, örgüt ve seçmen ile inatlaşmaya gidilmemesi gerekir. Örgütte burukluk yaratmak, seçmeni de  oy vermeye zorlamak yerine, hem örgütü hem de seçmeni heyecanlandıracak bir seçim çalışmasını programlayarak, herkesin sandığa koşarak gideceği bir adayı;  ortak akılla, toplumsal uzlaşmayla belirlemek yerinde olacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ortak Akıl Politika Geliştirme

Sosyal Medya

Bizi takip edin, birlikte daha güçlüyüz...