Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli İstatistik Bülteni’nde 2023 Ocak itibari ile Türkiye’de bulunan Ulusal Engelli Veri Sistemine kayıtlı engelli kişi sayısı 2 511 950 olarak gösterilmiştir. Bu denli yüksek sayıya karşın toplumda engellilere karşı bir duyarlılık olmakla beraber genel itibariyle engellilerin sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda, bir başka ifadeyle toplumsal yaşamda diğer bireylerle eşit koşullarda yer almasını sağlayacak düzenlemelerin tam olarak yapılmadığını üzülerek görüyoruz.
Yıllar itibariyle engellilerin durumunun iyileştirilmesi ve toplumsal yaşama entegre edilmesine ilişkin adımlar atılmış olsa da bunların yeterli olduğunu söylemek çok da doğru bir ifade olmayacaktır.
İş yerlerinde engelliler için uygun çalışma ortamı, fiziksel çevrede uyarlamalar, kamusal alanlarda fiziksel düzenlemeler hala eksiktir. Bu nedenle engelli vatandaşlarımızın durumu ülkemizin kanayan yaralarından biri olmaya devam etmektedir.
Toplumumuzun engelli kesimi ve aileleri içinde bulundukları eşitsizlik ortamından rahatsız durumdadırlar.
Engelliler toplumsal aktivitelerin dışında kalmış olmaktan, istihdam olanağı bulamamaktan, uygun yaşam standartlarına kavuşamamaktan şikayetçidirler. Seslerini yetkililere duyurma hususunda çaresiz kalmakta, kendilerine uzanacak yardım eline, kendilerini işitecek kulaklara ihtiyaçları bulunmaktadır.
Engellilerin istekleri bellidir: Sağlık, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanma, eğitim görme, meslek ve iş edinme, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler ile siyasal yaşama katılmak istemektedirler.
Temel gereksinmeleri açısından bir farklılık bulunmamasına karşın özel bir gereksinim grubu oluşturan engelli bireyler, bu hizmetlere ulaşabilirlik açısından diğer bireylere nazaran eşit olmayan bir konuma sahiptirler. Bu durum da belirginleşen bir ayrımcılığı ortaya çıkarmaktadır.
Engellilerin yaşamını kolaylaştırmak, ekonomik ve sosyal haklarını elde etmesini sağlamak için gerekli bilincin oluşmasını temin etmek üzere birtakım köklü değişikliklere ihtiyaç vardır. Engellilere aylık bağlanması, ailelerine çeşitli adlar adı altında yardımlar yapılması, ulaştırılması elbette ki önemlidir. Ancak bu türden sosyal politikalar tek başına engellilerin yaşama entegre edilmesini sağlayamaz, onları yaşamın içine çekemez.
Engellilere yönelik politikalar, eşitsizlikleri giderici olmalıdır. Engelliler aleyhinde olan şartların gerekirse pozitif ayrımcılık uygulamak suretiyle aşılması sağlanmalıdır.
Engellilerin eve kapanması, umutlarının tükenmesi ya da farkında olmadan bizlerin onları yaşamın dışına itmesi toplumsal bir sorundur. Bu sorunun çözülmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir. Engellileri görmezden gelmek, ihtiyaçlarına duyarsız kalmak, toplumumuzun ilgi bekleyen kesiminin mutsuz olmasına, hayattan kopmasına neden olur ki bir vatandaşımızın üzülmesi, umutlarını yarına taşıyamaması hepimizi derinden etkilemelidir; etkilemiyorsa orada durup düşünmemiz gerekiyor.
Toplumun bir kesimi yaşanan gelişmeden payını alamıyorsa, içinde bulunduğu şartlar bunu engelliyorsa bunun giderilmesi devletin, dolayısıyla devleti idare eden hükümetin görevidir. Devlet herkese eşit yaşam koşulları sağlamakla yükümlüdür. Bir kesim bundan yararlanamıyorsa kanuni düzenlemeler derhal yapılmalıdır.
Ortak Akıl Politika Geliştirme Derneği olarak herkesin fırsatlardan eşit yararlanabildiği bir ortam yaratılması hususunda konunun takipçisi olma hususunda üzerimize düşeni yapacağımızı ifade etmek isteriz.