Sivas Kongresi
Sivas Kongresi’nin 100. yıldönümü nedeniyle CHP’nin düzenlediği özel kutlama programına, Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu’nun daveti uyarınca katıldım.
Atatürk Sivas kongresini bilindiği üzere iki açıdan çok önemli saymıştır.
Birinci olarak Atatürk Sivas Kongresi’nin,“Bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararların verildiği yer” olduğunu söylemiştir. Kongrede “Manda ve himaye kabul edilemez. Ya İstiklal ya ölüm” demiştir. Sivas Kongresi’nde, yeni seçilen üyelerin katılımıyla, yurdun tamamını kapsayan Heyet-i Temsiliye kurulu kurulmuş ve bu kurul, 108 gün ülkenin kaderinde birinci derecede söz sahibi olmuştur. Bu nedenle Sivas kongresi, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyetin ana temel taşıdır.
İkinci olarak Sivas Kongresi’nde ülkenin kurtuluşu için Anadolu’nun dört bir yanında kurulmuş tüm milli cemiyetler, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir. Bu nedenle Atatürk, kongreyi CHP’nin kuruluş kurultayı olarak kabul etmiştir. Yani CHP Sivas Kongresinde fiilen kurulmuş ve siyaseten derhal devreye girmiştir. CHP’nin resmi/yasal kuruluşu dört yıl sonra 9 Eylül 1923‘te gerçekleşmiştir.
Buraya kadar anlattıklarım bilinen konulardır.
Bunların ışığında ben Sivas Kongresi’ni, Atatürk’ün dehasıyla oluşan Ulusal Kurtuluş ve Kuruluş mucizenin doğum yeri olarak kabul etmekteyim.
Çünkü Sivas Kongresinde fiilen kurulan CHP, Heyet-i Temsiliye’yi oluşturmuş ve bu kurulu, Millet Meclisi açılmadan önce 108 gün süreyle bir Milli Meclis gibi çalıştırmıştır. Bu arada yine CHP, 9 Aralık 1919 Sivas’ta Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti’nin kuruluşuna destek olmuş, böylece Anadolu kadınının Milli Mücadele’ye örgütlü katılmasının önünü açmıştır. 23 Nisan 1920’de ise Ankara’da Büyük Millet Meclisini toplamış ve Sıvas Kongresi’ndeki siyasi görevini, Meclis’e devretmiştir..
Bu bağlamda bana göre yaşanan sürecin bir önemli gerçeğine parmak basmak durumundayız. Atatürk’ü bağrına basarak Ulusal Kurtuluş ve Kuruluş mucizesine doğum yeri olan Sivas, bu niteliği ile Türkiye’nin varoluşu açısından emsalsiz değerdeki bir kent konumundadır. Bu nedenle Türk Milleti, Sivas’a olan bu şükran borcunu asla unutmamalıdır.
Sivas Kongresi’nin bir başka önemi de, yine bana göre, Atatürk’ün Samsun’a çıkışından, Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılıncaya kadar atacağı her adımı önceden çok iyi planlamış olduğunu yansıtmakta oluşudur.
Çünkü, Sivas’ta bir kongre toplanacağı, daha iki buçuk ay öncesinde yayımlanan Amasya Genelgesi’nde (22 Haziran 1919) duyurulmuştur. Atatürk, Erzurum Kongresi’ni toplamadan önce Sivas’a gelmiş, buradan Erzurum’a geçmiştir. Amasya Genelgesi kararları önce Erzurum’da, sonra da Sivas’ta, kongre kararları olarak kabul edilmiştir.
Bilindiği gibi Amasya Genelgesinde,“Egemenliğin nasıl kullanılacağı hakkında ilk ana mesaj”; “Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır”şeklinde verilmiştir. Bu mesaj, Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin temel dayanağı olmuş, daha sonraları “Egemenlik Kayıtsız şartsız Milletindir” sözüne dönüşmüştür.
Sivas Kongresi’nin 100. Yıldönümü Türk Milleti’ne kutlu olsun.
Daha nice yıldönümlerinin Tam Demokratik Cumhuriyet koşullarında yaşanmasını diliyorum.
Atatürk ve Kongre üyelerinin ve onları içtenlikle kucaklayan tüm Sivaslılar’ın, kutsal anıları önünde saygıyla ve minnetle eğiliyorum. Ruhları şad olsun.