Ortak Akıl Politika Geliştirme

Avrupa Vatandaşlarının Girişimi – Köksal Özenç

European Citizens’ Initiative (ECI) olarak bilinen Avrupa Vatandaşlarının Girişimi (AVG), 2003 – 2007 yılları arasında Lizbon Anlaşması ve Avrupa’nın Geleceğine Yönelik Avrupa Sözleşmesi çerçevesinde AB politikalarının geliştirilmesine ve uygulanmasına destek / katkı vermek, AB vatandaşlarına çeşitli olanakları sağlamak üzere uygulamaya konulmuş bir girişim olup, demokrasinin doğrudan toplumsal tabanda uygulanması amaçlanmıştır.

AB üyesi tüm ülkelerin arzu eden tüm vatandaşların katılabileceği bu girişim belki de şu anda 1 milyonu aşan üyesi ile kurumsal olarak Avrupa Komisyonu nezdinde en etkili oluşumlardan birisidir.

Nitekim bu AVG, yasal düzenlemelerin hazırlanmasında, görüş / öneri verilmesinde, değiştirilmesinde, gereksinim duyulduğunda yeni bir düzenlemenin yapılması gibi çok çeşitli alanlarda somut öneriyi Avrupa Komisyonu’na getirmekte ve belirli koşullar sağlandığında da önerilen husus yerine getirilmektedir.

Aslında bu husus bir anlamda toplumun, bireylerin çağdaş bir şekilde katılımcı demokrasiye işlerlik kazandırdığı bir olgudur bu AVG.

Kurulduğu 2007 yılından günümüze kadar olan süreçte AVG, AB nezdinde çok sayıda başarıya imza atmıştır.

AVG’nin bu anlamda ilk ve önemli başarısı daha doğrusu Avrupa Komisyonu’na kabul ettirip başlattığı toplumsal girişim Fraternite 2020 adlı proje, AB’nin kuruluş yıldönümü olan 9 Mayıs 2012’de resmi olarak başlatıldı ki, bu tarih taşıdığı önem nedeniyle Avrupa Komisyonu tarafından özellikle seçildi. Bu projede AB vatandaşları arasında dayanışmanın ve birlikteliğin gerçekleştirilerek çeşitli etkinliklerle sağlanması hedeflenmiştir.

AVG’nin ikinci önemli başarısı ise, uluslararası dolaşım tarifesinin sıfırlanarak mobil telefon ücretlerinde büyük oranda indirimin sağlanmış olmasıdır.

AVG daha başka toplumsal alanlarda da başarı sağlamıştır.

Bunlardan birkaç tane örnek verelim.

AVG tarafından 2013 yılında başlatılan Suya erişim Hakkı konulu girişim sonucu Avrupa Komisyonu, 2015 yılında İçme Suyu Direktifi’ni yani yeni bir düzenleme yayınlamak zorunda kalmıştır ki, oldukça önemli bir başarıdır.

Sınır Ötesi Oy Kullanma projesi de oldukça önemlidir. Nitekim AB vatandaşları kendi ülkesinde olmasa dahi seçimlerde oy kullanabilmektedir.

Geçtiğimiz ay içinde yine AVG tarafından iki önemli girişimin AB tarafından onaylanması sağlandı.

Bunlardan birisi şirketlerin çatılarında bahçe kurulmasına yönelik olarak hazırlanan projeydi. Böylece daha yeşil bir ortamın gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır.

Diğeri ise, Kamu Görevlileri Değişim Programı da AB üyesi ülkeler arasında kamu görevlilerinin değişimi aracılığıyla AB vatandaşları ve kamu kurumları arasındaki bilgi alış verişinin ve daha da önemlisi toplumlar arası kaynaşmanın sağlanması hedeflenmiştir.

AVG tarafından önerilmiş olmasına rağmen AB tarafından onaylanmayan bazı girişim ve projeler de bulunmaktadır.

Örneğin AB’de nükleer enerji kullanımının kaldırılması, AB marşının Esperanto dilinde okunması, AB – ABD arasında imzalanacak olan TTIP anlaşmasının onaylanmaması gibi bazı projeler ve girişimler AB tarafından onaylanmamıştır.

Sonuç olarak bugüne kadar AVG tarafından önerilen 78 adet girişim ve proje AB tarafından kabul edildi, 26 tanesi de geri çevrildi.

Sosyal demokrasinin, parlamenter demokrasinin, toplumsal yaşamın vb adı ne olursa olsun bu olgunun gerçek anlamda güçlendirilmesi için sadece ve sadece en öncelikli olarak tek bir koşul vardır.

Bireylerin bilgilendirilmesi, aydınlatılması, bilinçlendirilmesi ve olayları / olguları sorgulamayı öğretilmesi.

Yani kalkınma tabandan olur, tavandan değil.

Tıpkı ülke ekonomisinin ve ülkenin kalkınması örneğinden hareketle kalkınmanın KOBİ’lerden başlatılması gerektiği gibi.

Bilinçli, bilgili ve sorgulayıcı bireylerin oranı ne kadar artarsa demokrasi, adalet vb denen olgular da o oranda artar, bu bireyler de koltukta oturan kim varsa onu terletir, çalışmaya, somut işler yapmaya zorlar.

Kısacası nasıl ki, ne kadar ekmek o kadar köfte diyorsak, aynı şekilde ne kadar sorgulayıcı, bilgili ve bilinçli yurttaş, o kadar da demokrasi.

İşte buna bağlı olarak da adalet ve kalkınma gibi olgular sadece kağıtta kalmaz ve sonuçta onlara gerçek anlamda işlerlik kazandırılmış olur.

İşte tüm bu olgular da bize bilgili / bilinçli bireylerin ve buna bağlı olarak da STK’ların yürütme erki üzerindeki gücünü gösterir.

BİLGİ GÜÇTÜR

Ortak Akıl Politika Geliştirme

Sosyal Medya

Bizi takip edin, birlikte daha güçlüyüz...