TÜRKİYE’DEKİ ÇALIŞMALAR ve SOMUT ÖNERİLER
Ülkemizde biyoteknoloji alanında çalışmaları yürüten Peralabs girişim firması, sperm DNA’sında yapay zekayla kalite analizi yapmaktadır. Peralabs, bu yöntemle günümüzde 10 gün süren bu işlemi 1,5 saatte yapabilmektedir. Sperm analizi manuel yöntemlerle yapıldığı zaman doğruluk oranı %55’tir. Yapay zeka kullanıldığında ise doğruluk oranı %95 olarak gerçekleşmektedir.
Ülkemizde Ordinatrum firması tarafından geliştirilen yazılım, yoğun bakımda doğru sonuçları veren ve yeni nesil yoğun bakım klinik uzman sistemi olan bir yazılım çözümüdür. Yoğun bakımda yapay zeka uygulaması ile tıbbi olarak sepsis adı verilen kritik bir durum için erken uyarılar oluşturarak hastaları hayatta tutabilme şansı vermekte ve erken müdahale imkanı sağlamaktadır.
Sabancı Üniversitesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi`nin ortaklaşa yürüttükleri bir araştırma projesinde, Covid-19 hastalığının toraksın bilgisayarlı tomografi görüntülerinin analizi ile (sonuçlanması uzun süren PCR testlerinin sonucunu beklemeden) tespiti için bir yapay zeka sistemi geliştirilmiştir. Geliştirilen sistemle, normal ve Covid-19 görüntüleri çok kısa sürede %98 doğruluk ile ayırt edilebilmektedir. Projenin ileriki aşamalarında Covid-19 enfeksiyonunun diğer akciğer hastalıklarından ayrıştırılmasıyla, sistemin iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Sistemin TÜBİTAK-UME (Ulusal Metroloji Enstitüsü – UME) tarafından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Birimi’nde kurulması ve geniş çaplı değerlendirmeler yapılması planlanmaktadır.
23 – 24 Eylül 2021 tarihlerinde Sağlık Bakanlığı tarafından, TÜSEB ve radyoloji uzmanlarının katılımı ile Sağlıkta Yapay Zeka ve Dijital Dönüşüm Teknolojileri Çalıştayı düzenlenmiştir. Katılımcılara, Sağlık Bakanlığı’nın TELETIP uygulaması ve TeleSağlık, Akademik Çalışma Platformu ve Merkezi Görüntü Arşivi hakkında bilgi paylaşımı yapılmış, sağlıkta yapay zeka ve sayısal dönüşüm konusunda yol haritasına ihtiyaç olduğu değerlendirilmiş, yenilikçi proje kurguları ve yapay zeka çözümleri tartışılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Gazi Üniversitesi Hastanesi ve Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi’nin iş birliği ile başlatılan Türk Beyin Projesi kapsamında, ilk uygulama Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde hayata geçirilmiştir. Proje kapsamında farklı yapay zeka modelleri, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi altyapısı geliştirilmiş ve modeller aracılığıyla MR görüntüleri üzerinde çeşitli anomaliler (inme, tümör vb) tespit edilebilmektedir.
Bu proje kapsamında,
- Geliştirilen yapay zeka destekli sistemin ülke genelindeki hastanelerin kullanımına sunulmak üzere yaygınlaştırılması
- Yapay zeka destekli sistemin farklı beyin anomalilerini de tespit edebilecek kapasiteye erişmesi
- Sistemin elde ettiği sonuçlara göre, farklı erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2013 – 2017 ve 2018 – 2020 Stratejik Planları’nda yapay zeka konusuna yer verilmemiş olması da bir başka dikkat çeken konudur.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2019 – 2023 Stratejik Planı’nda ise, yapay zeka konusuna tek bir maddede yer verilmiştir.
Geleneksel ürün ve hizmetler, sensörler, nesnelerin interneti, yapay zekâ, robotik, bulut bilişim gibi yıkıcı teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte yerini akıllı ürün ve hizmetlere bırakmaktadır. Türkiye’nin bu dönüşümde yıkıcı teknoloji alanlarından en az birinde, dünya lideri pazar payına veya marka değerine sahip en az 23 akıllı ürün çıkarması hedeflenmektedir.
Geleceğin BİT teknolojilerinden 23 akıllı üründen hangilerinin dünya lideri pazar payına veya marka değerine sahip olacağı merak konusudur.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2020 – 2024 Stratejik Planı’nda yapay zeka konusuna da yer verilmiştir.
1) Büyük veri kaynaklarından ekonomik fayda sağlanmasına yönelik uygulamaların hayata geçirilmesi amacıyla Yapay Zeka Enstitüsü kurulması
Yapay Zeka Enstitüsü’nün kurulmasına yönelik çalışmalar tamamlanmış ve 11 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de Türkiye Sağlık Veri Araştırmaları ve Yapay Zeka Uygulamaları Enstitüsünün Yapılanması ve Faaliyetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik yayınlanmıştır. 7 maddeden oluşan bu 1 tek sayfalık Yönetmelik ve adı geçen Enstitü’nün oldukça önemli eksikliklerinin olduğu açıkça ortadadır.
2) Geleneksel ürün ve hizmetler, sensörler, nesnelerin interneti, yapay zeka, robotik, bulut bilişim gibi yıkıcı teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte yerini akıllı ürün ve hizmetlere bırakmaktadır. Türkiye’nin bu dönüşümde yıkıcı teknoloji alanlarından en az birinde, dünya lideri pazar payına veya marka değerine sahip en az 23 akıllı ürün çıkarması hedeflenmektedir. (Bu madde 2019 – 2023 Stratejik Planı’nda da aynen bulunmaktadır.)
2023 yılına yaklaştığımız şu günlerde geliştirilmesi hedeflenen bu 23 akıllı üründen hangilerinin gerçekleştirildiği merak konusudur.
3) Ülkemizde aşı ve biyoteknoloji alanında 2 ayrı Enstitüsü’nün kurulması çalışmalarının var olduğu bilinmekte. Bu Enstitülerde aşı ve biyoteknoloji alanında yapılacak ARGE çalışmalarında yapay zeka kullanımına yönelik bazı önemli olguların da eklenmesinin son derece önemli olduğu değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan Sağlık Bakanlığı tarafından çıkartılmış bulunan Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik’te de yapay zekanın kullanımına ilişkin bazı önemli maddelerin eklenmesi zorunludur. Dahası başta AB ve ABD olmak üzere çoğu gelişmiş ülkede özellikle lise ve üniversite öğrencilerine yönelik STEM (Science, Technology, Engineering, and Mathematics) (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) projesinin çok yakından izlenmesi, uygulanması, okul ders içeriklerinin de buna uygun olarak güncellenmesi son derece önemlidir.
25 Ağustos 2022’de Sağlık Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de Sağlık Bilgi Yönetim Sistemleri Hakkında Yönetmelik adıyla bir düzenleme yayınlanmıştır. Bu Yönetmeliğin amacının, sağlık bilgi yönetim sistemi hizmet sağlayıcılarının uyacakları kurallara, sağlık bilgi yönetim sistemlerinin alım süreçlerine, standartlarına ve tescil işlemlerinin belirlenmesine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi olduğu belirtilmektedir. Bu düzenleme, yapay zekanın yukarıda da kısaca belirtildiği üzere, AB bünyesinde yürütülen çalışmalarda olduğu gibi yapay zekanın sağlık alanında kullanılması ve böylece hastalardan toplanan tüm verilerin tek bir merkezden toplanıp değerlendirilerek doktorların hizmetine sunulabilmesine olanak sağlanacak şekilde genişletilerek yeniden yayınlanması ya da ayrıca başka bir düzenleme yapılması, Ülkemizin BİT yoğun sağlık alanında çalışmalarda gerekli adımları atması açısından son derece önemlidir.
10.6.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 12. Kalkınma Planı Hazırlıkları’na yönelik 2022/10 sayılı Genelge’de 26 farklı konuda Özel İhtisas Komisyonu’nun kurulması kararlaştırılmıştır. Ancak bunların arasında yapay zekanın sağlık alanında kullanılması konusuna yer verilmediği gibi yapay zeka konusuna da yer verilmediği görülmektedir. Bu eksikliğin de ivedilikle giderilmesi son derece önemlidir.
Ülkemizdeki başta tıp fakülteleri ve araştırma hastaneleri olmak üzere mühendislik fakülteleri ve ARGE firmalarının bu alanda bir araya gelip ortaklaşa çalışmaları ve AB, DSÖ, ITU, UNESCO, ETSI, CEN, CENELEC, IEEE gibi uluslararası tüm alanlardaki tüm çalışmalara, projelere ve diğer olası programlara proje koordinatörü, alt yüklenici, ortak vb olarak etkin bir şekilde katılım sağlamaları, Ülkemizin dünyaya BİT’sel yaklaşımı açısından son derece önemlidir. Böylece zeki ve girişimci Türk gençlerinin önünün de dünyaya açılması sağlanmış olacaktır.
Bu konuya çok güzel bir örnek olarak yukarıda da açıklandığı üzere hastanelerde yapay zekalı dezenfeksiyon robotunun üretimine yönelik AB’nin yaptığı hibe proje çağrısı verilebilir.
28.4.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Radyoloji Hizmetleri Yönetmeliği’nde yapay zeka ve robotik cihaz teknolojilerinin kullanılabileceğinden söz edilmekte ancak bu maddeden anlaşılacağı üzere sadece dış alımdan söz edilmekte. Ülkemizde bu tür cihazların üretiminden ve Ülkemizdeki tüm hastanelerde kullanılan görüntüleme ve tanı gibi tüm radyoloji cihazlarından elde edilen görüntü ve bilgilerin ileride doktorların kullanımına sunulmak üzere tek bir merkezde toplanıp analiz edilmesi gibi son derece önemli olguların bulunmaması da çok büyük bir eksikliktir.
25.4.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandığı üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde teknoloji alanında 20’ye yakın çok çeşitli alanlarda Teknik Komite kurulmuş ancak bunlar arasında yapay zekanın sağlıkta ve diğer alanlarda kullanımına yönelik bir Teknik Komite’nin kurulmamış olması da çok büyük bir eksikliktir. Dahası kurulmuş olan bu 20’ye yakın Teknik Komiteler’in her birinin içinde yapay zekaya yer verilmesi gerekirken yer verilmemiş olması da ayrıca çok büyük bir eksikliktir.
22.5.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Simülasyon ve Modelleme Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği, toplamda 18 maddeden oluşmakta. Bu maddelerden sadece 2 tanesi önemli. Diğerleri ise, kurulan araştırma merkezinin idari yapılanmasına yönelik. Konu incelemesine girmeden önce bu 2 ana teknik maddeye bakalım.
Merkezin amaçları
MADDE 5- (1) Merkezin amaçları şunlardır:
- a) Tıp ve sağlık bilimleri alanında gerekli olan simülasyon eğitimlerini planlamak ve yürütmek.
- b) Tıbbi simülasyon eğitimi ve araştırma programı yürütmek için gerekli araçları ve eğitmenleri sağlamak.
- c) Tıp eğitiminin bir parçası olarak tıbbi simülasyonu kullanarak gerekli bilişsel ve teknik becerileri geliştirmek.
ç) Üniversitede görev yapan öğretim üyelerini simülasyon temelli eğitimlere yönlendirmek.
- d) Aynı alanlarda çalışmalar yapan yurt içi ve yurt dışı araştırma birimleri arasında bilimsel, teknolojik ve eğitsel alanlarda iş birliğini oluşturmak.
- e) Merkez imkânlarını kullanarak yüksek lisans/doktora öğrencilerinin simülasyona dayalı bilimsel-teknolojik çalışmalar yapmasını sağlamak ve bu öğrencileri eğitmek, yönlendirmek, yetiştirmek, yapılan araştırmaları teşvik etmek ve önerilerde bulunmak.
- f) Medikal konularda bilimsel seminer, konferans, kongre ve sempozyum gibi eğitsel faaliyetlerde bulunmak.
Merkezin faaliyet alanları
MADDE 6- (1) Merkezin faaliyet alanları şunlardır:
- a) Tıpta uzmanlık alanlarını ilgilendiren konularda uzmanlık öğrencilerine eğitim vermek ve uzmanlık sonrası sürekli mesleki gelişime katkıda bulunmak.
- b) Erişkin ve pediatrik hastalara uygulanan temel ve ileri yaşam desteği konularında öğrencilere ve uzmanlık öğrencilerine eğitim vermek, uzmanlık sonrası eğitimleri gerçekleştirmek.
- c) Acil triajda hasta yönetimi, beyin ölümü ve donör bakımı gibi kritik durumların simülasyonu ile eğitimler gerçekleştirmek.
ç) Cerrahi branşlarda uzmanlık eğitimi yapan uzmanlık öğrencileri için laparoskopik ve robotik cerrahilerde simülasyon aracılı eğitimler gerçekleştirmek.
- d) Sanal gerçeklik simülatörlerini kullanarak teknik becerilerinin geliştirilmesi için eğitimler gerçekleştirmek.
- e) Takım çalışması, kriz yönetimi, liderlik, görev yönetimi, geri bildirim, kişisel değerlendirme gibi teknik dışı becerilerin kazandırılmasını hedefleyen eğitimler gerçekleştirmek.
- f) Simülasyona dayalı eğitim ve araştırma yoluyla bir öğrenme ortamı sağlayarak hasta güvenliğinden ödün verilmeksizin hataların en aza indirilmesini sağlamak.
- g) İlgi alanına giren konularda yurt içindeki ve yurt dışındaki benzer merkezlerle ve ilgili diğer kurumlarla iş birliği yapmak.
ğ) Sağlık hizmetlerinde simülasyon temelli eğitim ile öğrencilerin hastalara fizik muayene uygulama, uygun kişilerarası iletişimi kullanma ve doğru klinik akıl yürütme gibi önemli klinik davranışları yönetmelerine yardımcı olan aktif bir öğrenme tekniği oluşturmak.
- h) Geri bildirim ve bilgi alma becerileri ile iletişim becerilerine katkıda bulunmak.
ı) Simülasyon alanındaki araştırmalarla literatüre bilimsel katkıda bulunmak.
Yukarıdaki her 2 madde incelendiğinde konuya sadece sanal gerçeklik açısından yaklaşıldığı anlaşılmaktadır ki, bu açıdan sözkonusu düzenlemedeki eksikliğin (kuantum bilgisayar, veri madenciliği, büyük veri, kurgu ötesi, 3D, AR, XR vb) çağımızın BİT gereksinimlerini karşılayacak şekilde yeniden güncellenmesi gerektiği açıkça ortadadır.
SONUÇ ve DEĞERLENDİRMELER
Covid-19’un yaklaşık 2 yıllık yoğun sürecinde edinilen deneyimler çerçevesinde AB tarafından tarım, ulaştırma, tedarik zinciri, eğitim gibi birçok alanda kurumsal, yapısal, idari ve yasal anlamda bazı köklü değişikliklere gidildi ya da daha önceden var olan kurumsal yapılarda bazı değişikliklere gidildi. Bu alanlardan birisi de kuşkusuz sağlık sektörü.
Bu açıdan Covid-19 sürecinden edinilen deneyimler ışığında Ülkemizde de bazı somut çalışmaların bu alanda yapılması, Ülkemizin gelecekte olası acil durumlara karşı çok daha hazırlıklı olmasını sağlamak açısından son derece önemli olup, bu konuya ayrı bir önem verilmesi gerekmektedir.
Konunun uzmanlarına göre başta yapay zeka olmak üzere sağlık alanında kullanılan tüm BİT’lerin sadece 2022 – 2025 dönemi arasında dünya sağlık sektöründe 150 milyar ABD doları tasarruf sağlayabileceği öngörülmekte.
Ülkemizin de buradan hak ettiği aslan payını alması gerektiği ve hatta alabileceği düşünülmektedir. Ülkemizdeki nice üniversiteli gençlerimiz, üniversitelerimiz ve ARGE firmalarımız her anlamda desteklendiği takdirde bu olguyu çok rahatlıkla gerçekleştirilebileceği açıkça ortadadır.
Nitekim gerekçesi ne olursa olsun yurtdışına giden gençlerimiz, bilim adamlarımız, yabancı ülkelerde başarıdan başarıya koşmaktadır.
Dahası yurtdışından sadece tıbbi cihaz ve araç satın alarak tıpta gelişmiş olmuyoruz. Önemli olan ARGE yapıp, bilgi üretip onu katma değere, istihdama, üretime, ihracata vb çevirebilmektir.
Yoksa yurtdışından cihaz, alet vb satın alarak gelişmiş olmuyoruz tam tersine fakirleşmiş, Türk toplumunun alın terini başkalarına bedava vermiş oluyoruz.
Dolayısıyla ARGE’ye, gençlerimize, üniversitelerimize, bilim adamlarımıza, her biri ANADOLU ASLANI olan KOBİ’lerimize güvenelim, onlara gereksinim duyduğu her olanağı sağlayalım yeter.
Gerisini onlar zaten fazlasıyla yapar.
Bu gerçeği çok iyi bilen Ulu Önder Atatürk, TÜRK, ÖĞÜN, ÇALIŞ VE GÜVEN! diye boşuna dememiştir.
BİLGİ GÜÇTÜR