Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana insanlarımız ilk defa kendisinden bir önceki kuşaktan daha kötü koşullarda yaşıyor. Anneler çocukların beslenme çantalarına yiyecek koyamıyor.
Sınıflarda açlıktan bayılan çocukların haberlerini okuyoruz.
2001 krizinden daha ağır bir ekonomik bunalım yaşıyor ve bu en çok kadınları ve çocukları vuruyor. Böyle dönemlerde sosyal politikalara ve harcamalara daha da ağırlık vermek gerekiyor.
BESLENME BÜTÜN İNSANLAR İÇİN ÖNEMLİ
Ama çocuklar için daha önemli ve hayati.
İnsanların zihinsel ve fiziksel gelişmeleri 0-12 yaş özellikle 0-6 yaş arası beslenmelerine bağlıdır. Bu yaş aralığında yeterli beslenmeyen çocuklar ilerde ciddi eğitim ve sağlık sorunları ile karşılaşıyorlar. O nedenle çocuklara bugün yeterli beslenmeleri için yapılmayanların, ileride topluma maliyeti çok daha yüksek olacak.
BESLENMEDE SÜT NİYE ÖNEMLİ
Süt en değerli besin maddesi. Protein değeri yanında betin gelişim için iyot, demir ,çinko, folik asit, B12, B6, E,ve A vitaminleri; kemik gelişimi için gerekli kalsiyum açısından en zengin besin. Kişi başı yıllık süt tüketimi 80 lt ile 120 lt ile değişirken, bu rakam komşumuz Yunanistan’da 47 lt bizde ise 34 lt. Zaten süt tüketmeyen bir toplum olarak yoksullaşmayla beraber ortaya çıkan çocukların yetersiz beslenme ve sütten uzaklaşma gerçeği son derece düşündürücü bir olay.
NİYE OKUL SÜTÜ PROJESİ VE NASIL BAŞLADI?
Bilindiği gibi 17 Ağustos sonrası 2001 yılında büyük bir ekonomik kriz yaşandı. O dönemde bugünkü Aile Bakanlığı’nın karşılığı Sosyal Politikalardan Sorumlu Bakan olarak görevde bulundum.
Yaşanılan krizin özellikle kadınlar ve çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için çok sayıda proje hayata geçirdik. Örneğin Dünya Bankası ile birlikte Sosyal Riski Azaltma (SRAP) Projesi hazırlandık. Mevcut kurumlar SHÇEK, Sosyal Yardımlaşma Fonu ve bağlı vakıflar, Aile Araştırma Kurumu, Kadının Sorunları ve Statüsü Genel Müdürlüğü’nü yeniden yapılandırarak daha işlevsel hale getirdik. Sosyal yardımlarda digital alt yapının kurulması için gereken hazırlıkları sürdürdük. Yardıma muhtaç yurttaşlarımızı üretken hale getirmek için mikro destekler, hamile kadın ve çocuklara şartlı nakit destekleri (hamile kadınlara doktor kontrolü, küçük çocuğa aşı, ilköğretim çocuklarına okula devamlılık gibi karşılığı sosyal fayda olan yardımlar) ile çok sayıda programın uygulanmaya geçirildiği süreci hızlandırdık.
Bütün bunlar ortada dururken 2003 sonrası siyasi ikliminde medya desteği ile sanki söz konusu sosyal projeler ilk defa AKP ile başlatıldı algısı yaratıldı. Yardımlar sadaka anlayışıyla siyasileştirildi. Öte yandan AKP döneminde bu projeler yaygınlaştırılarak uygulanırken, halen uygulamalara devam edildiğini de gözlemliyoruz.
Okul Sütü Projesi 2001 yılında başlattığımız en heyecan verici projelerden biriydi. Projeyi pilot olarak uygulamaya soktuk. Amacımız ileride ülke genelinde uygulamak ve ilköğretimdeki bütün çocuklara günde bir bardak süt içirmekti. O yıl İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’ın yoksul mahallelerindeki okullarda 1,1 milyon çocuğa her gün 1 bardak süt içirildi. O yıl 6 milyon olan ilköğretimdeki çocuk sayısının en yoksul %20′ sine ulaşmayı amaçlamıştık. Proje başladıktan sonra Anadolu’da heyecanla boynuma sarılıp ağlayan öğretmenler oldu. Konu ile ilgili Bülent Ecevit tarafından makama çağırıldığımı ve “Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en önemli sosyal projesi” diyerek tebrik edildiğimi de bir not olarak düşmek isterim.
SONRA NE OLDU
AKP 2003-2004 yıllarında bu projeyi devam ettirdi. 2004 yılında ise kaldırıldı. Proje 2012 yılında tekrar başlatıldı ve 2018 yılına kadar yaygın bir şekilde uygulandı. Ama bilinmeyen bir nedenle 2018′ de uygulamaya son verildi.
PEKİ ŞİMDİ NE YAPILMALI VE NİYE 1 BARDAK SÜT?
Bu kriz ortamında çocuklarımız yeterli beslenemiyor. Okullara yarı aç yarı tok gidiyorlar. Okula aç gelen çocuğun kan şekeri saat 10-11 gibi düştüğünde anlatılan dersten bir şey anlaması imkansızlaşıyor. Ayrıca yapılan araştırmalara göre çocuklarımız olması gereken kilo ve boyda değiller. Üzülerek belirtiyoruz ki çocuklarımızın %14’ü ne yazık ki bodur. Vitamin eksikliği nedeniyle kemik gelişimleri sorunlu ve ciddi diş problemleri ile karşı karşıyalar.
Dünyada günde bir bardak okul sütü uygulaması yaygın olarak devam ediyor, sonuçları da bilimsel olarak saptanmış. Tayland, Japonya ve Çin’de projeden yararlanan çocukların boylarında 7 cm’e yakın artış olduğu gözlenmiş. Biz de 2001’de projenin uygulandığı okullarda çocukların boy ve kilolarında artışlar olduğunu tespit etmiştik.
Sonuç olarak ”Okul Sütü” ile çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerinde, öğrenme ve anlama yeteneklerinde ve okula bağlılıklarında ciddi artışlar olduğunu bizzat gözlemledik.
O nedenle ”Okul Sütü” projesi tekrar hayata geçirilmeli ve ülke genelinde yaygınlaştırılmalıdır. Tabii öncelikle Aile Bakanlığı’nın bu konuda inisiyatif alması kaçınılmazdır. Ayrıca yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları da aynı şekilde kendilerini sorumlu hissetmek durumundadırlar. Örneğin Kuzey ülkeleri Danimarka, İsveç ve Finlandiya’da 1901 yılından bu yana okul yemeği programları uygulanıyor ve ne yazık ki geçtiğimiz hafta TBMM Plan Bütçe Komisyonu‘nda muhalefetin okullarda öğle yemeği önerisi AKP ve MHP oyları ile reddedildi.
Buradan yola çıkarak yazımızı şu öneriyle noktalayalım: Altılı Masa’nın seçim öncesi açıklayacağı belirtilen iktidar programının ilk maddesi OKUL SÜTÜ ve OKUL YEMEĞİ olmalıdır.
Kaynak: www.yurtseverlik.com