Ortak Akıl Politika Geliştirme

2021 Dünya Refah Endeksi ve Türkiye – Sönmez Çetinkaya

Birleşik Krallığın başkenti Londra’da 2007 yılında kurulmuş olan Legatum Enstitüsü adlı düşünce kuruluşu, her yıl Dünya Refah Endeksi yayımlıyor. İçinde bulunulan yılın Eylül ayına kadar elde edilen veriler üzerinden belirlenen sonuçlar bu yılın kasım ayında açıklandı.

Legatum’a göre, yurttaşların özgürlük ve güvenliklerinin herkesi kapsayıcı bir şekilde geliştirilme düzeyi, söz konusu toplumun refah açısından dünya sıralamasındaki yerini belirlemenin temelidir.

Bir başka belirleyici unsur da, ulusu oluşturan bireylerin yetenek ve düşünce ürünlerinin gelişmesi için sağlanan olanaklardır. Her bireyin potansiyelini kullanmasına fırsat tanınan ekonomilerde, ailelerden başlayarak, toplulukların ve sonuçta ulusun refahı yükselir.

Bu süreçte önemli diğer koşullar arasında siyasi iktidar gücünü elinde bulunduranların hukukun üstünlüğü ilkesi üzerinden, yurttaşlarına hesap verebilir, dürüst bir yönetim sergilemeleri de yer alır. Ayrıca  zor durumlarda, iktidar gücüne sahip olanlardan, ülkelerindeki toplulukların kültürüne saygı göstererek onlar arasındaki bağı güçlendirici politikalar izlemesi beklenir. Hangi refah düzeyinde olunursa olunsun, esas olan,  hukukun üstünlüğü doğrultusunda, bireyler arasındaki güvene dayalı güçlü sosyal sermaye oluşturmak ve bireysel özgürlüğü koruyup yükselterek bölücülüğün önüne geçmek refah düzeyinin belirlenmesinde son derece önemlidir.

 

Küresel Çerçevede Genel Bulgular

* 2015-19 arasında kararlı bir şekilde iyileşen küresel refah, son iki yıldır yatay bir seyir izlemeye başlamıştır.

* Bu durumun nedenlerinin başında pandemi gelmektedir. Ancak ifade ve toplanma özgürlüğündeki gerilemelerin de nedenler arasında olduğu anlaşılmaktadır.

* Yüksek refah düzeyine sahip Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’daki refah düzeyinin son iki yıldır durgun olmasına karşın,  refah düzeyi düşük Sahra Altı Afrika’da son on yıldır süren iyileşmenin devamı olumludur.

* Pandemi, küresel çerçevede ölümlerde artışa neden olmuştur. Pandeminin başından bu yana geçen eylül ayı sonuna kadar hayatını kaybedenlerin sayısı yaklaşık beş milyona yükselmiştir.

* Pandeminin önünün alınamamış olması, küresel sağlık sistemi üzerindeki olumsuz etkileri yanında, küresel çapta ekonomilerin kalitesini de büyük ölçüde bozmuştur. Bundan en olumsuz etkilenenlerin başında refah düzeyi yüksek Kuzey Amerika ülkeleri gelmektedir.

* Kişisel özgürlüklerin temel belirleyici olduğu bazı toplumlarda pandemi öncesinde görülmeye başlayan özgürlük üzerindeki tehditlerin, pandemi sürecinde daha da arttığı gözlenmiştir. Siyasi sorumluluk sahiplerinin, hesap vermede sergiledikleri zafiyetin sonucu olan ifade ve toplanma özgürlükleri üzerindeki gerileme de bir diğer önemli öge olmuştur.

* Sonuç olarak en önemli göstergelerden biri, yüksek refah düzeyine sahip iki kuzey Amerika ülkesi, ABD ve Kanada’nın refah düzeylerindeki gerilemedir. Bu sonucun ortaya çıkmasında pandemi kadar, her iki ülkenin kamu yönetimindeki bozulmaların da etkili olduğu anlaşılmaktadır.

* Ortaya çıkan dikkat çekici bir sonuç ise, Sahra Altı Afrika’da mütevazi de olsa, süren iyileşmedir. Söz konusu bölgede kişisel güvenlik açısından sorunlar sürüyor olsa da, 49 ülkenin 40’ında son on yıldır fakirlerin sayısı toplam nüfusun %50’sinden %42’sine düşmüştür. Bu gelişmede sağlık ve altyapı açısından iyileştirmeler önemli rol oynamıştır.

 

2021 ENDEKSİ

Güvenlik, Kişisel Özgürlük, Siyasi Yönetim, Sosyal Sermaye, Yatırım Ortamı, Girişimcilik Olanakları, Altyapı ve Pazara Erişim, Ekonominin Kalitesi, Yaşam Koşulları, Sağlık, Eğitim Olanakları, Çevre Sağlığı gibi on iki sütun üzerinden yapılan değerlendirmelere göre ülkeler sıralanmıştır.

Toplam 167 ülkenin verilerinin elde edilip değerlendirildiği endeksin ilk beşinde yer  alan  ülke sıralamasında, küresel birçok endekste olduğu gibi, Danimarka’nın başı çektiği Norveç, İsveç ve Finlandiya olmak üzere dört kuzey ülkesi ve İsviçre gelmektedir.

En altta 167.ci sıradaki Sudan’ın üzerindeki beş ülke arasında ise alttan yukarıya doğru, Orta Afrika Cumhuriyeti, Yemen, Çad ve Afganistan bulunmaktadır.

TÜRKİYE 93.Sırada

167 ülke arasında 93.sıradaki ülke olan Türkiye’nin üstündeki beş ülkeye bakılırsa, yukarıya doğru Namibya, Fas, Kırgızistan, Surinam ve Sri Lanka, altındaki beş ülke ise, aşağıya doğru Guyana, Belize, Tunus, El Salvador ve Sao Tome’dir.

Listede yer alan her ülke için olduğu gibi Türkiye hakkındaki dip notlarda, dikkat çekici şu yorumlar yer almaktadır.

2011’den bu yana yapılan genel sıralamalarda, Türkiye 27 sıra aşağıya inmiştir. Sütunlar itibariyle bakıldığında, Kişisel Özgürlük sütununda 154., Sosyal Kapital (bireylerin birbirlerine ve kurumlara güveni) sütununda 140., Siyasi Yönetim sütununda 127., Çevre Sağlığı sütununda 91., Eğitim sütununda 78. sıralarda yer almıştır.

En iyi olduğu sütunlar ise; Altyapı ve Pazara Erişim sütununda 54., Girişimci Olanakları ve Yaşam Koşulları sütunlarında 57., Sağlık sütununda 58., Yatırım Ortamı ve Ekonominin Kalitesi sütununda 62. sıralarda yer bulduğu görülmektedir.

SONUÇ

Pandemi süreci öncesinde, Trump ABD’sinden başlamak üzere  bütün dünyada siyaseten gözlenen sağ popülizmin büyük ölçüde dejenere etmeye başladığı kamu yönetimleri yüzünden küresel refah açısında kayda değer bir artış olmamıştı. Son iki yıllık pandemi sürecinde ise bazı ülkelerde eksi veya sıfır düzeyinde büyümeler görüldü. Bu da, birçok ülke için refah endeksinin bazı sütunlarda düşmelere neden oldu.

Bize gelince, öncelikle bu refah endeksinin geçen eylül ayı sonu itibariyle ülkelerin ilgili kanallarından  elde edilen verilere göre hesaplandığını dikkate almak gerekir. Yani Türkiye için belirlenen yer son iki ay içinde özellikle sosyo-ekonomik yapıdaki aşırı bozulmaları içermemektedir.

O yüzden, bugün geçerli verilere göre yeniden yapılacak değerlendirmelere göre Türkiye’nin birkaç sıra daha aşağıda olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Oralarda hangi ülkeler var diye bakıldığında, mesela 100. sırada Özbekistan, 102.sırada Küba, 104.sırada Rwanda, 109.sırada son bir yıldır iflas aşamasına gelmiş Lübnan var.

Kötü bir tablo elbette! Ancak bize göre, iktidarın TCMB üzerinden hata üzerine hata şeklinde sürdürdüğü iktisadi siyaset(sizliğ)e bakılırsa, önümüzdeki günlerde, biraz önce değinilen ülkeler arasına düşme ihtimali giderek artacak gibi görünüyor.

 

 

Kaynak: www.yurtseverlik.com

Ortak Akıl Politika Geliştirme

Sosyal Medya

Bizi takip edin, birlikte daha güçlüyüz...